Latin Amerika, cıvıl cıvıl insanları ve dikkate değer gelişmeleriyle özellikle son zamanlarda farklı bir çekicilik kazanmış durumda. Anlamak çok zor değil: Her yerde insanları meşgul eden, endişelendiren dünyevi konular burada da hayatın gidişatını etkiliyor. Tartışmalar, seçimler, yorumlar, giderek daha belirsizleşen gelecekle ilgili.
Problemler ortak
12 ülkeden 40'ı aşkın okur temsilcisi ve medya ombudsmanının Brezilya'nın heyula gibi kenti (nüfusta dünya üçüncüsü) Sao Paulo'da buluşması sürpriz olmadı. Hareketli ve sorumlu bir basın geleneğinin egemen olduğu bir büyük kıta parçası burası. Sorunlar da büyük:
Yolsuzluk, yoksulluk, şiddet, istikrarsızlık ve düşük eğitim düzeyi günün devamlı konusu.
Brezilya'nın en etkin ve saygın gazetesi sayılan, 450 bin tirajlı Folha de Sao Paulo'nun davetlisi olarak üç gün boyunca mesleki sorunları konuşmanın ötesine geçerek toplumu ve ortak insani meseleleri de konuştuk bol bol.
Örneğin, Kolombiya gazetesi El Tiempo'nun eski ombudsmanı, yazar Garcia Marquez'in yakın dostu German Rey, oradaki basının mücadelesini anlattığı konuşmasında döne döne yoksulluğu ve eşitsizliği vurguladı. Latin Amerika'da 220 milyon kişi yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Çalkalanmalar yüzünden basın sesini yeterince duyuramıyor, etkili olamıyor. Özgürlüklerde basın çok geride kalmış durumda. Tehditler büyük, çalışma koşulları ağır ve iş nankör.
Buna rağmen, bizde olduğu gibi "aklın sesi" ni her yerde duymak mümkün. Bu nedenle, ombudsmanlar, bir kez daha, problemlerin ne kadar ortak olduğunu, aynı dilin konuşulduğunu görebildiler. Pek çok konuya değinme fırsatı oldu, Dünya Ombudsmanlar Örgütü'nün (ONO) yıllık konferansında. İnternet çağı yeni fırsatlar açarken gazetecilik etiği nasıl etkileniyor? Kimliği saklanan haber kaynaklarına ne kadar, nasıl güvenilmeli? Bu konularda standartlar nasıl oluşturulabilir? İfade özgürlüğü mutlak mıdır, dini değerlere saygı ile arasında nasıl bir denge kurulmalıdır? Demokratik toplumlarda azınlıklarla ilgili habercilik neden zayıfladı? Savaş ve şiddetin arttığı dünyamızda "yabancı muhabirlik" neden zorlaşıyor?
Yaklaşımlar farklı
Doğruları bulduk mu? Hem evet, hem hayır. Bazı konularda ABD'li ombudsmanlarla diğerleri arasında yaklaşım farklılıkları çok belirgindi, ama genel olarak bakıldığında Amerikalı okur ve izleyicilerin de özellikle Bush yönetimine karşı daha "eleştirel bir basın" beklentisi seslendirdiği, gün gibi aşikâr.
Ve okurlar her yerde aynı sloganla gazetelerini eleştiriyor:
"Doğrucu ve dürüst olun!"