1 EYLÜL tarihli gazetede Kanser İçin Dua Kurulu manşeti altında bir haber yer aldı. Bu haberde Sağlık Bakanlığı bünyesinde dini inancın ve bitkisel yöntemlerin kullanılabilmesi için bir danışma kurulun oluşturulduğu belirtiliyordu.
Habere göre duaların etkisinin tıp fakültelerinde tartışılması için veriler de bu danışma kurulunca ele alınacaktı.
Sağlık Bakanlığı'nın bu habere itirazı da şöyle:
"Bu konuda atılan manşet ve altına yazılan spotla haberi yapan arkadaşımıza (Esra Tüzün) resmen haksızlık yapılmıştır. Çünkü haberde Bakanlığımızın bu isimle (dua kurulu) bir kurul oluşturduğuna dair bir tek kelime bile yer almamaktadır.
Kanser tedavisi ile ilgili çok ciddi bir çalışma başlatılmış ve Ulusal Kanser Araştırma Kurulu kurulmuştur. Bu kurulun alt kurullarından birisi de Alternatif Tıp Tamamlayıcı Kurulu'dur.
Dua konusu bu alt kurulun yapacağı çalışmalar arasında kanser tedavisi ile ilgili ruhsal yöntemler içinde yer alan bir detaydır sadece. Muhabir arkadaşımız bu detayı yakalamış ve haberinde öne çıkararak güzel bir yaklaşım sergilemişken bu haberi 'Kanser için dua kurulu' şeklinde ve yukarıda yazdığımız spotla sunmak nasıl bir gazetecilik yaklaşımıdır bilemiyoruz.
Destek ve bilgi
Bakanlığımızda Basın Müşavirliğimiz 24 saat hizmet veren bir sistemle çalışmakta, bütün muhabir arkadaşlarımızda bütün telefonlarımız bulunmaktadır. Mesleğin içinden gelen ve sistemi iyi bilen insanlar olarak bütün muhabirlerimize her konuda destek olmaya, bilgi vermeye, ilgililerle görüşme sağlamaya hazırız ve bunu zaten yapıyoruz. Haberlerde bu 'olumsuz' yaklaşımı görmek "mesleğimiz adına" bizi son derecede üzmektedir."
Esra Tüzün'ün yanıtı:
"1 Eylül 2005 tarihinde Sabah Gazetesi'nde yayınlanan 'Kanser için dua kurulu' başlıklı haberimin gazetede manşet olmasının ardından Sağlık Bakanlığı'ndan arandım. Doğrusu teşekkür bekliyordum, onların başlattığı bilimsel bir çalışmayı haber yapıp kamuoyuna duyurulmasını sağlamıştım. Ancak haberle ilgili önce eleştiri ardından bir takım düzeltmeler aldım. Bakanlık 'Dua Kurulu' ismini hiç beğenmemişti.
Onlara göre başlık 'kanser için alt kurul' olmalıydı."
Başlığa takılmak
Tüzün şöyle sürdürüyor:
"Haber dua ve bitkisel tedavi yöntemlerini denetimsiz bir şekilde kullanan ve kendini çaresiz hisseden hastaların bu yöntemleri, kurulun çalışmalarından sonra belki de artık daha yararlı bir şekilde kullanmasının mümkün olabileceğine dikkat çekiyordu. Sağlık Bakanlığı bu çalışmanın ardında durup kamuoyuna mesajlar vermek yerine, tüm gün 'öyle bir kurul yok' açıklamasını tekrar etmeyi tercih etti. Çünkü haberin başlığına takılmışlardı. Sanıyorum bu tutumlarına dini hassasiyetleri ya da gazete manşetlerinde genellikle olumsuz şekilde yer alma alışkanlıkları neden oldu. Bu konuda kurulan kurulun adı alt, üst yerine herkesin anlayabileceği gibi içeriğine de uygun olarak 'dua kurulu' ya da 'bitki kurulu' olsa ne çıkar"?
Sonuç olarak; Bakanlık Yetkililerinin de açıklamalarında ifade ettikleri gibi yaptığım haberde hiçbir maddi yanlış olmadığı gibi, takıldıkları başlık da haberin içeriğine uygundu. Sorun bence gereksiz bir alınganlıktan başka bir şey değil."
Haberle örtüşürse...
Tüzün'ün görüşüne kısmen katılıyorum, ama başlık konusundaki savunmasına değil. Oluşturulan kurulun faaliyet kapsamının sadece bir bölümünü alarak onu "büyütmek", manşeti cazip veya dikkat çekici kılmak açısından yaygın bir yöntem. Meslek dilinde "gayet seksi oldu" diyoruz zaman zaman. Ama şu risk her zaman var: Eğer başlık haberin anlattığını daraltıyorsa, eksik veriyorsa okuyanlar açısından yanlış yargılara götürücü algılamaları da hesaba katmak gerek.
Tüzün haberi çok iyi yakalamış ve iyi işlemiş. 'Dua Kurulu' ifadesi ise nüanslı haberi biraz fazla basite indirgemiş.