HINCAL Uluç, Sabah'ın başyazarı olmamı herhalde kutlayan yazısında, bana şunu sormuş:
- Cumhuriyet Tarihi boyunca, eşi tesettürlü hiç başkanı olmayan Merkez Bankası'na AKP iktidarının atadığı vekilin eşi kapalı.. Çankaya'dan dönen ilk adaylarının eşi kapalı.. Bugün atanan başkanın eşi kapalı.. Merkez Bankası'nın başına üç AKP ataması.. Üçünün de eşlerinin başları örtülü.. Bu bir tesadüf müdür, Sevgili Barlas?.. Yoksa, bir tercih mi?.. Kariyer basamaklarında yükselmek isteyenlere yönelik mesaj içeren bir tercih mi?.
Uluç, aynı yazıda benim için şu övgü dolu ama bence içtenliği tartışmalı düşünceleri de seslendirmiş:
- Yazar Mehmet Barlas, pek çok fikrine katılmasam da, keyifle okuduğum bir kalem ustası.
Neden "İçtenliği tartışmalı" derseniz, "Daha dört gün önce Turgut Özal için yazdığım yazıdaki şu cümleleri keyifle okumadığı belli, okumuş olsaydı yukarıdaki soruyu gereksiz yere sormazdı" derim:
17 Nisan'daki "Başyazı"mda şu cümleler vardı: Nasıl "Eşlerinin başları örtülü olanlar bizden değil" demek yanlışsa, "Eşlerinin başları açık olanlar bizden değil" demek de sivil ve demokrat anlayışa sığmaz. Özal bu açıdan ne Erdoğan'a, ne de Sezer'e benziyordu. Özal için ekip seçiminde kriter, "Başarılı, yetenekli, bilgili" olmaktı. Çalıştığı yakın ekibi içinde eşlerinin başları açık olanlar da, kapalı olanlar da vardı. Özal "Bütün Türkiye" gibiydi. Özal'ın simgelediği "Demokrat, sivil ve dindar politikacı" portresinde "Ötekiler" yoktu. Özal ve ekibinin bulunduğu toplantılarda, hiçbir farklı sosyal kesim mensubu, "Biz bunların yanında yabancıyız" duygusunu hissetmezdi.
Sevgili Hıncal Uluç'un, "Gazetenin çizgisini belirleyen Başyazar olunca, işler değişir.. Sabah, Mehmet Barlas ile çizgisine çeki düzen veriyorsa, ben de kendi kariyerime çeki düzen verme durumundayım" şeklindeki düşüncesine ise diyebileceğim söz yoktur...
Herkes kendi kariyerine çeki düzen vermek konusunda özgürdür. Ben yazılarımın ve dolayısıyla gazetenin çizgisini, özgürlükçü, hukukun üstünlüğünden yana, sivil, liberal demokrat, çağdaş uygarlığı benimseyen, hoşgörülü, uzlaşmacı doğrultuda görüyorum.
Hıncal hobilerinde yenilikçi, siyasi tutumunda eskici olacaksa buna kim karışabilir.