TATİLİ fırsat bilip, İPod'umu doldurmayı sürdürdüm. Yüzlerce besteyi ve şarkıyı daha bilgisayarımdaki İTunes programına yükleyip, bunları İpod'a aktardım yine.
Örneğin Güher-Süher Pekinel'lerin Jack Loussier Trio eşliğinde yaptıkları "Take Bach"ını, Aznavour-Minelli'nin Paris konserini, Bernadette Peters'in Newyork'ta Carnegie Hall konserini, Arjantin'li Fernando Soler'in tango çeşitlemelerini, hem yeniden dinledim, hem de İPod'a yükledim.
Nilüfer'in son albümü olan "Karar Verdim"i dinlerken, "Bu ses ve bu yorum olmasa hayatımızda ne kadar büyük bir eksiklik hissederdik" diye yine düşündüm.
"Şark Bülbülü" Celal Güzelses'in Coşkun Plak'tan çıkmış "Bir Güzel ki" albümündeki parçaları dinlerken, İbrahim Tatlıses'i andım. Celal Güzelses'in söylediklerini Tatlıses'ten de dinlemiştim çünkü.
"TRT Arşivlerinden Seçmeler" diskinden Necmi Rıza Ahıskan'ın "Ada Sahillerinde Bekliyorum"unu dinlerken, gözlerim buğulandı. Onunla birlikte geçen güzel zamanları hatırladım yine.
"Atatürk'le Tren Yolculuğu" diskini dinlerken, bunu hazırlayan Osman Erkır'ı kutladım. Sonra Hafız Aşir'den "Ben Melamet Hırkası"na takıldım. Hafız Aşir'in oğlu eski Beden Terbiyesi Genel Müdürü Vildan Aşir Savaşır babamın arkadaşıydı ve onun sesi de babası gibi güzeldi.
Yüzlerce böyle parça dinledimAma bu keyif bitmeyecek. İPod'um 60 gigabaytlık. Henüz 8000 parça yükleyebildim. Bir o kadar daha yer var aygıtta. Kaç uykusuz gece ve kaç bin tane yeni şarkı, beste demek bu.