Tam da şu sıralarda...
Mesela Fransa'da bazı gazetecilere yüzbinlerce euro'luk internet siteleri kurdurup Fransa'nın Libya ve Suriye politikalarına karşı yazılar yazdırsak...
Bir düşünün...
Acaba ne olurdu?
Oradaki medya etiğinden sorumlu kuruluşlar, bizim Gazeteciler Cemiyeti gibi "İktidar gazeteciliğe müdahale etmekten vazgeçmelidir" açıklaması yapar mıydı?
Asla!
Ortalık öyle karışırdı ki, Fransa devleti en yüksek perdeden tepki gösterir ve bu duruma anında son verilirdi.
Bilen bilir.
Bilmeyen bir tarafından atmasın...
***
Kabul edelim ki...***
Fondaş gazetecilik bir buzdağı...***
Peki bundan sonra ne olur?
Sırtını yabancılara dayayanların hiç rezil olmadan tekrar tekrar mesleki itibarlarını tazelediklerine çok şahit oldum.
Hukuksal düzenlemeler şart.
Esas olan...
Neyi düşünür, neyi yaparsak yapalım merkeze Türkiye sevdasını ve çıkarlarını koymaktır.
Bu gerçeği unutturanları kamuoyu da unutmalı!
*
NOT DEFTERİ
Birinci Dünya Harbi tarihin en mühim hadisesidir. İkinci Dünya Harbi çok daha modern silahlarla onun bir şubesi olmaktan başka birşey değildir... (NECİP FAZIL KISAKÜREK / Dünya Bir İnkilap Bekliyor)
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz