Çok severim...
Artık yetişmeyen bir meyvenin çocukluğumdaki tadını hatırlamaya çalışır gibi...
Durup durup okurum o şiiri.
Ziya Osman Saba'nın "Beyaz Ev" şiirinden söz ediyorum.
"Sürahide ışıldayan su"yla sevgilinin öğle uykusunu birleştiren şiirden...
"Raflarında ellerinle yapılmış reçeller" olduğu için kilere bile aşkla bakılan bir evi anlatan...
Artık maziye karışmak üzere olan bir hayat tarzını resmeden şiirden söz ediyorum.
***
Edebiyat çevrelerinde dolandığım zamanlarda sevdiğim şairlerin arasına
Ziya Osman Saba'yı da katınca herkes şöyle bir dururdu.
Tercihlerimin içine çocuksu ve gereksiz bir naiflik katmışım gibi şaşkınlıkla
bakılır, hemen geçiştirilirdi.
Öyle ya ne derinlik sarhoşluğuna kapılmış imgeler vardı Saba'nın şiirinde, ne de yeri göğü inleten cümleler.
Her şey hakiki bir yalınlıkla dile geliyordu.
***
Bahtiyar olmak...
Onun için "
kapıyı açtığında çalan çıngırak"tı...
Şimdi mutluluğu satın almakla kafayı bozmuş kuşaklar yazlıklarının kapısına çıngırak koyarlarsa, aynı duyguyu yaşayacaklarını sanıyorlar.
Olmuyor, olmuyor!
Geçen gün yeni inşa edilen bir sitenin reklamında gördüm;
milyonlar verip alacağınız evlerin arasına köy pazarı kurmakla övünüyordu şirket.
Politik, kültürel ve mimari safsatanın şahikası bu olsa gerek!
***
Ziya Osman Saba ( 1910-1957) edebiyatçı arkadaşları tarafından sevilen biriydi.
Fakat edebiyat tarihçileri pek sevmediler, adını anıp geçtiler.
Belki, dolu dolu ve alabildiğine içten biçimde "
Rabbim" dediği içindir.
Şaşırmayın, bizim resmi ve gayriresmi edebiyat tarihlerimiz bu kafayla yazılmıştır.
Şimdi gel de o güzelim "Sabah" adlı şiirinin girişini hatırlama!
"
Sükun dolu gecene Rabbim, doymadık henüz!/ Sabahınla her rüya yine kalacak yarı./ Köşede elbiseler, kaygımız, üzüntümüz/ Çiğnemek yeni baştan aynı kaldırımları."
***
Nereden çıktı Ziya Osman Saba muhabbeti, diyeceksiniz...
Her sabah tüllerin arasından mandalina saksısına doğru süzülen güneş ışığını gördüğümde onun "
ak pak" dizeleri aklıma gelir.
Bu sefer de kitaplıktan kitabını çektim ve "
Bütün Saadetler Mümkündür"ü açıp okudum.
Çok güzel.
Siz de Google'dan falan bulup okuyun, derim.