Musul'a giden Irak ordusu iki gündür duruyormuş...
İlk direniş belirtisinde tökezlemiş, sarsılmışlar...
Ajanslar bu haberleri geçerken şaşırdınız mı?
Sanmam.
Günlerdir tv'lerdeki haber görüntülerini izliyorsanız, şaşırmanız imkânsız.
Yüzlerce farklı bayrakla kameralar önünde poz vermeyi seven ama uzaklarda bir yerden ateş açılınca ne yapacağını bilemeyen bir güruha ordu denebilir mi?
İşin gerçeği şu...
Koalisyon güçleri gerçekten DAEŞ'i yenmek ve şehirden atmak istiyorlarsa, bunu çok başka biçimde yaparlardı.
Bunu bilmek için uzman olmak gerekmiyor.
Musul'un özgürleştirildiği yok! İşin o yanı hikâye!
Tersine, yeni bir iç savaşın temelleri derinleştiriliyor.
***
Hep anlattım ya...
DAEŞ taşı bir seferde çok kuş vuruyor.
Defalarca söyledim...
Her cıvataya uyan bir tür İngiliz anahtarı!
Şimdi tabloyu baştan alıp soralım...
Mezhepçi bölünmeye teslim olmuş ve Şiilerin yönetimine terk edilmiş bir Bağdat'ın eli nasıl rahatlatılır, durum bütün dünyada nasıl meşrulaştırılabilirdi?
Cevabı biliyorsunuz...
Siyasi ve sosyal ortamdan ve dünyanın dikkatinden Sünni Iraklıları uzaklaştırıp yerine DAEŞ'i koyarak...
Olay buydu.
Nitekim başardılar da.
Musul'un DAEŞ'e terk edilivermesi bu süreçte kırılma
anı oldu.
Dikkatler terör örgütüne odaklandı ve böyle Iraklı Sünnilerin 2003'ten beri çektikleri unutturuldu.
***
Tv'lere çıkan bazı uzmanlar(!) "
istikrar getirme" klişesini hâlâ sürdürüyorlar.
İki binlerin başından beri böyleler fakat hiçbir yere istikrar gelmedi.
Görünen o ki, "
Küresel merkez" yani dünyanın hegemonları Ortadoğu'da istikrar falan değil, bir süre daha
kontrollü kaos ortamının sürmesini istiyor.
İyice dağıttıktan sonra istedikleri gibi toplayacaklar.
Yeni bir harita, yeni ülkeler, yeni çıkarlar, yeni hesaplar peşindeler Yepyeni bir dinamik bu gidişi durdurur ve tersine çevirebilir mi? Belki!
Fakat görünen tablo bu konuda umut vermiyor.
Çünkü plan öyle kurgulanmamış.
Plan, daha fazla bölünme, daha fazla çatışma üzerine kurulu.
Dua edelim ki, Musul harekâtı sivillerin ve özellikle de çocukların acılarını biraz olsun, azaltacak hale sokulsun...
Dua edelim ki, Türkiye harekâta adil bir kuvvet olarak dahil olsun, yanlışları ucundan kıyısından doğrultmaya çalışsın...