Bazen sıradan samimi açıklamalar nasıl bir hayat anlayışının içinde sıkışıp kaldığımızı daha iyi gösteriyor.
Yazlarını Bodrum'da geçiren bir dizi oyuncusuyla söyleşi yapılmış.
Bodrum'u niye sevdiğini şöyle anlatmış: "Her akşam Palmarina'ya uğrarız. Dünyanın birçok yerinde böyle bir atmosfer yok. Uzun yürüyüşler yapıp, mağazalara bakıp dinleniyoruz."
Aslına bakarsanız, üstüne bir şeyler söylemeye gerek yok. Yeterince açık.
Mağazalara bakıp dinlenen insanlar olduk çoktandır. Buna bir itirazım olsa bile kendime de faydası yok!
Fakat düşünebiliyor musunuz?
Bunun için Bodrum'a gidiliyor ve o sahil kasabası artık sırf bu yüzden seviliyor.
Geldiğimiz nokta bu.