Dün İzmir'den 190 kişilik bir heyet Diyarbakır'daydı.
Anlamlı bir ziyaretti ve güzel bir buluşmaydı.
Ege internet medyasına baktım; "Diyarbakır çıkarması" başlıklarıyla haberi vermişlerdi. Ziyaret basılı medyaya nasıl yansıtacak, onu bugün göreceğiz.
"Çıkarma yapmak" günümüzde daha çok ekonomik- siyasal güç teşhiri anlamında kullanılan militer bir terim.
Medyanın artık bu dili bırakmasının da zamanı gelmedi mi!
***
İzmir heyetini derleyip toparlayıp Diyarbakır'a götürenin Büyükşehir Belediye Başkanı
Aziz Kocaoğlu olması çok anlamlı.
Belli ki
Kocaoğlu, "
barış süreci" konusunda partisinden, kendi il örgütünden ve neredeyse ırkçı fikirlere sahip kimi İzmir milletvekillerinden tümüyle ayrılıyor.
Bugüne kadar
Kocaoğlu'nu çok eleştirdim.
Çalışma yapısını ve vizyonunu az çok bildiğim için eleştirilerimin bundan sonra da süreceğini şimdiden söyleyebilirim.
Fakat bu çabası nedeniyle onu
gönülden alkışlıyor ve destekliyorum.
Ah! Bir de yanında halk oyunları ve tiyatro grubu götürmek gibi
oryantalist işleri terk edebilse!
***
İzmir'in zaman zaman
örtülü ayrımcılığa maruz kalan çok yoğun bir
Kürt nüfusu var.
Diyarbakır'a giden 190 kişiden bazılarının orada
egzotik bir hazla pek
barışçı kesilip
İzmir'e dönünce
ulusalcı- ırkçı mevzilerine geri dönecek olmasına şaşmamalı!
Normaldir. Yavaş yavaş geçer!
Ama şu nokta çok açık:
İzmir'in kimi semtlerine (190 kişiyle olmasın da, 19 kişi olsun) yapılacak "
barış ve gönül köprüsü" ziyaretlerine de ihtiyaç var.
"
Biz ülkemizde kalıcı barışın sağlanabilmesi için bu süreçte etkin adımların yerel yönetimler tarafından atılacağına inanıyoruz" demiş
Aziz Kocaoğlu.
Yerden göğe kadar haklı.
Haydi bakalım! Arkası İzmir'de gelmeli!