Ben aşık olmayı asla istemedim.. Kadınlarla olan geçmişim tamamen kaza ve kaderdir. Bir kadının sevgisi dönüştürünce beni güle; bir taşken eskiden, nasıl da şaşırmıştım.
Beyrut günlerim
Bu satırları yazan adamı, yani Nizar Kubbani'yi 80'li yıllarda, savaş muhabiri olarak Beyrut'ta görev yaptığım zamanlarda tanıdım. Kendisini bizzat görüp, el sıkışıp muhabbet kurdum anlamına değil; "Gözlerinin Mavi Limanında" adlı kitabını okuyup öyle keşfetmiştim.
Türkiye'de yaşadı
Suriyeli bir şair o.. Şam'da oldukça zengin bir ailenin oğlu olarak doğmuş büyümüş ama, "sınıfına ihanet etmiş."
Yoksulun, ezilenin yanına sermiş kalemi ve yüreğini.
Diplomatlık da yapmış bir süre. Mesela Türkiye'de bile epey yıl tüketmiş diplomatken.
Adonis ve o
İşi bilenler diyor ki; "O, Adonis'le birlikte yaşayan en büyük Arap şairidir."
Daha çok aşk temasını işliyor ama bu onun yasaklı, tehlikeli bir ozan olmasını engellememiş ki.
"Gerileme Kitabına Dipnotlar" adıyla yayınlanan şiiri bazı Arap yöneticiler tarafından okunur okunmaz yasaklanmış. Ama elden ele, gözden göze geçmesini engelleyememişler şiirin.
Arap dünyasının ilk 'semizdat' örneği olarak da tarihteki yerini almış bu dizeler.
Hayatı üzerine
İşte bu dev şairin hayatı belgesel oluyor şu günlerde. Ortadoğu'nun en büyük yapımcı firması kolları sıvamış yaşamının izini sürüyor şairin. Bu haftaki durakları İstanbul.
Sultanahmet civarında kameralar, koca koca ışık ayakları, oradan oraya koşuşturan set işçisi Arap ve Türk gençleri görürseniz durun biraz seyredin. Orada çok önemli bir cesur yüreğin anıları kucaklayacak sizi.