Eski tarihte bir söyleşi yapmıştım M.Ali Birand'la. Görülen lüzum üzerine yeniden sofraya koyuyorum. İçinden ne çıkaracağınız size kalsın.
- Sevgili ustam herkesin senaryosu var. Ama biz biliyoruz ki; M.Ali Birand Türkiye'de en önce öğrenen insanlardan biri. Ne oldu? Kim yaptı? En fazla zarar gören gerçekten ABD mi olacak finalde?
- Hayır. ABD bu olaydan çok güçlü çıkacak.
- Karizmayı çizdi nasıl güçlü çıkacak?
- Karizması bozuldu ama şu an bozuldu. Önümüzdeki aylarda ABD geri dönecek. Ve bunu öylesine ödetecek ki tahmin edemezsin. Beğenirsin, beğenmezsin bi de kahraman Bin Ladin ABD'yi fena vurdu, güvenini yok etti.
- Yani inanıyorsunuz Bin Ladin yaptı ve Afganistan vurularak hesabı sorulacak.
- Sorulacak. Afganistan'ı vuracak, Ladin'i oradan çıkaracak.
- Yanlış bir yeri vurmuş olmasın peki? Altında başka ülkenin olmadığı ne belli? ABD'nin kendinin olmadığı ne belli?
- Onlara girdiğimiz takdirde sonu yok. Ama gelen tüm datalar bunu gösteriyor.
- Bu bi anlamda Garih Cinayeti'nde ilk gün ortaya çıkan Deli Fuat gibi olmasın.
- Olabilir.
- Olabilir ama bir ülkeyi vurmaktan söz ediyoruz. Ve Haçlı Seferi haline gelmeye başlamış bir şey...
- Bin Ladin'in yaptığına inanmıyorum. Allah'ın Afganistan'ında oturan bir adam böyle bir şey yapamaz.
- Niye peki bir tek o cezalandırılacak ve onunla beraber Afganlar?
- Kaşındı onlar.
- Afganlar kaşındı mı diyorsunuz?
- Taliban kaşındı Afganlar değil.
- Ama şimdi kurunun yanında yaş yanacak. Bu yaş da denizler kadar engin.
- Sen gittin, benden daha iyi biliyorsun. Taliban'ı kim yetiştirdi? ABD...
- Evet bir anlamda Dr. Frankenstein.
- Evet Frankenstein'ı da yetiştirdi. Ama o zaman şuna gelmemiz gerekiyor. Eğer sen bir terör örgütü yetiştirip düşmanımı ben o terör örgütüyle yenerim dersen örgüt gelir seni en sonunda yer. ABD de hesabını ödetecek ona.
- Peki yarın da mesela Empire Building'in vurulmayacağı ne belli? Yani rüzgar eken fırtına biçti diyorlar ABD için. Aheste aheste de değil bir celsede çıkarttım diyor. Şimdi bora ekiyor, fırtına ekiyor; tayfun olarak, kabus olarak geri gelmez mi?
- Bakacağız, göreceğiz...