- Abiii. Hişşşt abi. Darı vereyim mi darı?
- Ne darısı oğlum, kuş muyum ben yav?..
- Ne kuşu abi. Bak sütlü sütlü darı var. Vereyim ye bir tane.
Gösterdiği yer üç teker seyyar arabasının içinde kaynayan mısır kazanı. Çocuk bildiğimiz Alibeyköy mısırı satıyor, adını bilmiyor sattığının.

El alem tatilde
Öyle değilmiş meğer. Burada, bu bölgede mısırın adı darıymış. İncire yemiş, muşmulaya döngel demek gibi yani. Kırk yıllık mısır olmuş bu bölgede darı.
Bölge nere diyeceksiniz. Çeşme, Ilıca, Karaburun filan. İki gündür bu güzergah üzerinde git gel, kovala, bul, çek, söyleş hallerdeyim. El alem tatil yapıyoruz sanır, biz deniz kıyısına iş taşımış durumdayız oysa.

Misyonum var
Sanırım türlü çeşit paparazzi programlarında bu bölgeyle ilgili açık seçik çok şey seyretmişsinizdir. Bu arada can sıkıcı gelse de tarihi taraflarını anlatmak. Iskalanan değerleri paylaşmak istiyorum sizinle. Mesela Ilıca deyip geçmeyeceksin aga. Okuyunca, sorunca, sohbet kurunca keyifli bir geçmiş çıkıyor Ilıca üzerine. Aşağıya yazdım, Okursanız genel kültürünüz artar.