Türkiye'de de aydınların iyi tanıdığı ve sevdiği Lübnanlı yazar Amin Maalouf, "yeni bir dünya düzeni şart" demiş.
Elhak öyledir.
Ancak yeni dünya düzeni birkaç aydının "temennileriyle" kurulmuyor.
Yeni çıkmış bir laf da değildir.
Daha önce çok duyulmuştur.
Fakat böyle iri konuşursan ilgi topluyorsun.
Bu yeni dünya düzeni nasıl bir düzen olacaktır ve onu kim ya da kimler kuracaktır?
Belli değildir.
Dünya düzeni, sosyo-ekonomik ve de alafortanfonik gelişmeler sonunda kurulur.
Birden olduğunu sanırsın, yavaş yavaş gelişir, kimi zaman da patlar.
Vakit saat eriştiğinde sen istemesen de kurulur zaten...
Bugüne kadar nice dünya düzenleri kurulmuştur.
Kimileri de batmıştır.
Hitler'inki on iki yıl sürebilmişti... (O zamanlar "bin yıllık yeni nizam" deniyordu.)
Bolşevikler daha dayanıklı çıktılar: Yetmiş dört yıl.
Kapitalizm, bakınız, aşağı yukarı üç yüz yıldır yürüyor ve onu yokedecek hiçbir babayiğit de görülmedi.
Yeni dünya düzeninden kasıt nedir?
İslam farklı cevap verir, Katolik Kilisesi farklı.
Yeni dünya düzenleri, büyük altüst oluşlardan kaynaklanırlar.
İtalya'da faşizm işçi çalkantısına ve grev dalgalarına karşı, Almanya'da ekonomik krize ve işsizliğe karşı ortaya çıkmış çözümlerdir (çözüm olduğu sanılan geçici pislik dönemleridir.)
Maalouf, "büyük güçlerin her seviyede birbirleriyle savaşmasını kabul edemeyiz" demiş...
Büyük güçler Maalouf'a "kabul ediyor musun" diye sormayacaklardır.
Böyle atıp tutmak çok kolaydır da elde "müeyyide uygulayacak" güç yoktur.
***
Ünlü tarihçi Eric Hobsbawm, "üçüncü bir dünya savaşının patlaması için bütün şartlar hazır" diyordu bundan on beş yıl kadar önce (dokuz yıl oluyor öleli.)***
Amin Maalouf, "ölüm her an her yerde karşımıza çıkan bir gerçeklik değil artık" demiş!