İlçe örgütlerindeki taciz skandallarıyla sarsılan CHP'de şimdilik vukuat sayısı sekiz... Bakalım daha da artar mı?
Bunlar iktidar ve para açı oldukları gibi aynı zamanda "kadın açı" galiba...
Hatırlarsanız İstanbul'da bu sözde sosyaldemokratları bitiren ve yirmi beş yıl bir daha belediye yüzü göstermeyen İSKİ skandalı da bir kadın meselesinden çıkmıştı.
Muharrem İnce elbette topa bodoslamadan daldı.
Açık yakalamış bir kere...
Rahatsız olduğunu belirtiyor.
Hatta, utanmış.
Haklıdır.
Genel merkezin bu iddiaları saklamamasını, örtbas etmeye çalışmamasını, üzerine gitmesini istiyor.
Yani açık açık konuşulsun, tartışılsın istiyor.
Fakat aynı Muharrem İnce, "suikast iddialarının" uluorta konuşulmasını da istemiyor.
Hani şu, gündem değiştirmek için uçurulan "Ekrem İmamoğlu'nu vuracaklar" balonu...
Demek ki ucunda seks olursa ortalığa dökülsün, ölüm olursa kapatılsın.
Bir türlü "oğlum Ekrem, seni kim vursun, niçin vursun, sen o kadar önemli bir adam mısın" diyemedi.
Orduyu satılmışlıkla suçlayan CHP milletvekilinin yediği haltı da "acemilikle" açıklıyor... Meğerse derdini anlatamamış...
Sen CHP'de kalsam mı gitsem mi kararını bir türlü veremeyip topu hep taca atarsan, şişi de kebabı da yakmamak için uğraşırsan işte böyle "kontrpiyede" kalırsın, ters ayakta yakalanırsın.
Bunu ince politika sanırsın, seçmeni de aptal.
***
Aynı Muharrem İnce "adım adım Anadolu" gezilerine ara vermiş.