Şöyle bir cümle ilişti gözümüze: "Ülkenin gerçek demokrat ve gerçek aydınları hiçbir zaman darbeleri desteklememiştir."
Yalan.
Bugün böyle sallamak kolaydır.
Evet, maşallah o kişilerin darbeleri destekledikleri yoktur şimdilerde, ya da açıkça destekler görünmeye yüzleri yoktur.
Bir sarhoş tiyatrocunun televizyon kamerasına "ordu darbe yapsın" diye höykürmesini saymıyoruz. Arkadaşın kafası yerinde değildi.
Bugün gerçek demokrat ve aydın geçinenler, yarın darbe olsa zil takıp oynarlar.
Başta, girişteki o cümlenin adını vermediğimiz sahibi olmak üzere...
Çünkü bir darbe, ait oldukları ya da "aidiyet hissettikleri" Kemalist bürokrat zümresini iktidara geri getirir.
Onların derdi de sosyalizm falan değil, işte budur.
Çünkü hep öyle yaptılar.
27 Mayıs'ta, CHP'li bilinen ya da CHP'yle "iltisaklı" bütün gazeteciler, bütün yazarlar, bütün o aydınlar bayram ettiler.
Henüz bunamadık, çocuktum ama babamın eve aldığı bütün gazeteler hatırımda.
Daha taze örnek istiyorsanız, Altan Öymen'in utanç verici anılarını okuyunuz.
12 Mart'ta keza...
Memur gazetesinin utanç verici başlıklarını ve yayınlanan sefil yazıları dün gibi hatırlıyorum.
Birçok ahmak, ordunun yeni bir hükümet kurmasını ve muhtırada öngörülen "Atatürkçü reformları süratle tahakkuk ettirmesini" bekliyordu...
Nelerdi bu reformlar?
Boş laftı.
Cuntanın kendisi de bilmiyordu.
Amaç, "Demirel hükümetinin Atatürkçü olmadığı için devrildiği" algısını yaratmaktı.
Birçok kişi bunu yedi.
Yemeye yatkındı, dünden hazırdı.
Birçok kişi de, darbenin "kendi tuttuğu rakip 9 Mart cuntası" tarafından yapıldığını sanarak aculluk etti ve alkış tuttu.
Kısa sürede kendilerini kodeste bulunca Hanya'yı Konya'yı anladılar.
Hiç konuşmasınlar, açar arşivi yüzlerine çarparım.
1970 sonları 1971 başlarında, bir tek Attila İlhan, "anlaşıldı, faşizm deneyecekler" başlıklı bir yazı yazarak yaklaşan tehlikeye dikkat çekmişti...
O darbeyi ilericilik sandık. Öyle koşullanmıştık.
Yeri cennet olası hocam Tahir Alangu, darbeden birkaç ay önce, "faşizm geliyor, sakın sözde eylemlere bulaşmayın, sizi ezerler" diye bizi uyarmıştı ama...
Hadi biz gençtik, üniversite öğrencisiydik, daha o zamandan saçı sakalı ağarmış kazıklara ne oluyordu?
12 Eylül darbesini gene aculluk ederek destekleyen ahmak da çoktur o çevrede...
Kenan Evren sonradan bunları toplayıp bir kitapçık yapmış ve yüzlerine vurmuştu.
15 Temmuz gecesi bir tek CHP'li sokağa çıkıp da kendini tankın önüne attı mı?
Tam tersine çoğu ellerini ovuşturdu, "Tayyip gidiyordu"...
FETÖ darbesini de Atatürkçü sandı birçok ahmak!
***
Koalisyon diyecekti dili sürçtü
"Kurultayımızın parolası iktidardır."
Faik Öztrak, malum kişi