En cahil, en kafasız vatandaş bile "devlet sırlarını açıklamanın" suç olduğunu bilir.
Tarihin her döneminde, her devlet ve her türlü rejimde bu böyle olmuştur.
"Karanlık" bir Internet sitesi, ister ölü olsun ister diri, bir MİT ajanının kimliğini açıkladıysa, bu suçtur. Hesabını verecektir. Kanun gayet açık ve seçiktir.
Yapılan gazetecilik değildir, kime ve neye hizmet ettiğini de ilgili makamlar ortaya çıkaracaklardır.
Bu sitecilerin bir kısmının tutuklanmasının arkası gelecek, "eski Maocu yeni faşist" bazı kişilere de uzanacaktır. Öyle görünüyor.
Bu olaya karşı çıkanları da birkaç grupta toplamak mümkün:
Bir: Hükümete çatmak için yeni bir bahane bulan CHP...
İki: "Liberallik olsun için" konuya maydanoz olan ve aklı ermeyen birtakım kadıncağızlar...
Üç: O siteyle "aynı kan grubundan" olan faşistler.
Kimisi de işin "tekniğine" takılmış, "sabahın köründe evinden almasanız da mesai saatlerinde çağırıp tutuklasanız daha iyi değil mi" diye name yapıyor...
Böylece kendini "zevahiri" kurtarmış sayıyor.
Hepsine birden söyleyeceğimiz bir tek şey var:
Madem basın özgürlüğünün bu kadar üstüne titriyorsunuz, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra kapatılan FETÖ'cü Taraf ve Zaman gazetelerini, Samanyolu TV'yi niçin savunamadınız?
Şimdi niçin gündeme getirmiyorsunuz?
Maçanız sıkmıyor da ondan mı?
***
Basının bir kesimi bu durumda, başka bir kesimi de "en güzel bacaklı erkek" yarışması yapıyor...***
İyi de, bu bacak konusuna birtakım "erkek basın insanlarının" balıklama dalmaları ne demek oluyor?