Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Akıllı muhalif için yazı

Gelin şöyle bir toparlayalım: Başkanlık sistemi ille de federal sistem değildir. Devlet federal olabilir de olmayabilir de. "Bölünürüz" diye korkmaya gerek yoktur. Kaldı ki federalizm bölünmek değildir.
Başkanlık sisteminde bir başbakan yoktur, onun görevini de başkan yürütür. İki makam tek kişide toplanır.
Başkanlık sisteminde bakanlar başkan tarafından atanırlar ve ona karşı sorumludurlar, meclisle hiçbir bağlantıları yoktur. Bu sistemde öyle gensoru, hükümet düşürme falan gibi kavramlar da yoktur. Hükümet mecliste "düşürülebilemez", çünkü meclis hükümetin işine karışamaz.
Tam tersine, başkan istediği zaman istediği bakanı görevden alır, yerine yenisini atar. Hükümet meclisin değil, başkanın hükümetidir. Bütün bakanlar bir çırpıda değiştirilse bile başkan kıpırdamaz. Onu "devirmek" diye bir kavram düşünülemez.
Başkanlık sisteminde, ister zayıf olsun isterse güçlü, "koalisyon" diye bir şey de mümkün değildir. Her türlü koalisyon sakıncası ortadan kalkmıştır. Hiçbir taşra taciri "zayıf koalisyon gelse de o çokbaşlılıktan ve kargaşadan çıkar sağlasam" hayalleri kuramaz.
Parlamenter sistemde bir ay kadar süren, hatta kimi zaman aylarca içinden çıkılamayan hükümet kurma çalışması, başkanlık sisteminde bir günlük iştir, evet, bir günlük!
Başkanlık sisteminde ille de "Amerikan modeli" uygulanacak diye bir kural da yoktur.
Örneğin meclisin üstüne bir de senato kurmak gerekmez.
Akıllı muhalif, Atatürk'ün "biz bize benzeriz" sözünü hatırlar ve "Türk tipi başkanlık sistemi" önerisiyle dalga geçmez...
Örneğin Amerika'da "erken seçim" diye bir kavram ve uygulama yoktur ve hiçbir zaman olmamıştır, bizde istenirse olabilir. Buna da meclis kendisi karar verecektir. Başkanın meclisi fesih yetkisi olmayacaktır.
Seçim sistemini "dar bölge ve iki turlu" yaparsanız, baraj problemi de kendiliğinden ortadan kalkar. Baraja gerek kalmaz. Ayrıca bu sistemde, yüzde 1 bile oy toplayamayan bir parti dahi herhangi bir dar bölgede kazanıp meclise sembolik de olsa mebus sokabilir...
Örneğin dar bölge sistemi olsaydı, şu anda TKP'den bir Ovacık milletvekili bile mecliste bulunabilecekti! (Öbür türlü, baraj yüzde 5'e de, yüzde 3'e de düşse, TKP ve benzeri minik partilerin meclise girebilme şansları gene olmayacaktır.)
Haa, demek ki akıllı muhalif, gidip de kerameti kendinden menkul birtakım sakallı entellerin önerdikleri gibi CHP'nin yanında durmaz, iktidarı dar bölge sistemine razı etmek için çalışır.
İktidar bunu zaten kabul ediyor ve kendisi öneriyorsa da, destekler.
Hele hele o iktidar seçilme yaşını da seçmen yaşı gibi 18'e indirmeyi hedefliyorsa akıllı muhalif sevincinden bir de göbek atar. Böylece "Gezi çocukları" bile meclise girebilecekler, taş, sopa ve Molotof kokteylinden kurtulup, ünlü fıkrada olduğu gibi "insana alışacaklardır"...
Akılı muhalif böylece, şimdiki düzene göre "vatana ihanetten başka hiçbir suçla yargılanamayan" bir başkandan da kurtulacak, tam tersine karşısında "meclisin üçte ikisinin teklifiyle kovuşturulabilecek ve gene meclisin dörtte üç çoğunluğuyla yargılanabilecek" bir başkan bulacak, rahatlayacaktır.
Akılsız muhalif de havanda su dövmeyi sürdürür, vatan, millet, Sakarya.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA