Anayasa Mahkemesi, "baraj indirme operasyonunda kullanılmayı" reddetti. Yetkisizlik kararı aldı.
Karar 2'ye karşı 14 oyla alındı. "Esasa" geçmeye bile gerek görmemişler.
Daha önce "reyini ihsas" edip suç işlemiş olan Haşim Bey oylamaya katılmamış.
Haşim Bey hep böyle "aculluk" ediyor, cumhurbaşkanlığı seçimine katılmak istediğinin sinyalini de erken vermiş, dolayısıyla Gülen ve Kılıçdaroğlu isimli ahbap çavuşları sonunda Ekmeleddin İhsanoğlu gibi "alakasız" bir adaya mahkûm etmişti...
Oysa girseydi, "Erdoğan'a karşı kaybeden Fethullahçılar'ın adayı Haşim Bey" görüntüsü daha tantanalı bir fiyasko olacaktı...
Zarar yok, Haşim Bey'in emekliliği geliyor. İki ay sonra Haşim Bey yok.
Keşke beklemese de, 10 Şubat'a, yani Yüksek Seçim Kurulu'nun aday olmak isteyecek kamu görevlileri için belirlediği son tarihe kadar emekli olsa ya da istifasını verse, uygun bir partiden, örneğin Tuzluk Partisi'nden adaylığını koysa...
Aslında CHP'den kontenjan adayı da olabilir, ittifak gereği orası da uygundur.
Böylece Haşim Bey, içinde kalmış olan "siyaset yapma özlemini" de gidermiş olacaktır.
Olmadı, köşe yazarlığını da deneyebilir. Emekli bürokratlar hep özel sektörün yönetim kurullarına yanlayıp "hakk-ı huzur" alacak değiller ya, onlara kimsenin okumadığı kötü yazılar yazdıran gazeteler de var, onlardan birine girebilir.
Bundan AKP'nin ne yarar sağlayacağı sorusu havada kalıyordu ama zarar yoktu, maksat asparagas olsun sayfa dolsun. (Anayasa Mahkemesi seçim barajını mayıs ayında düşürecekmiş de AKP onun için tedbir alıyormuş! Oysa ufak atsalar civcivlerin de karnı doyacak.)
Hani canım, cumhurbaşkanlığı seçiminden önce "helikopter getirtip Erdoğan'ı kaçıran" gazeteler de olduğu gibi...
Vallahi, Orhan Pamuk'u "içi para dolu bir bavulla Yeşilköy'den tüyerken gören" gazeteler gibi...
Destekli atmayı da bilmiyorlar, asparagasın da kendine göre bir raconu vardır.
Neyse, Yüksek Seçim Kurulu genel seçim tarihini 7 Haziran olarak saptadı, sözünü ettiğimiz gazete de çöplükte yerini aldı.
Bu tür gazeteler eskiden maçlarda "oku oku minder yap" diye satılırlardı, bu slogan okuyucunun poposu kirlenir diye artık kullanılmıyor.
Bir de Erdoğan'ı "nükleer silah yapıyor" diye Amerika'ya ve İsrail'e şikâyet eden gazeteciler var ki, onlara Batılı efendileri bile tükürmüyorlar.
İmdi, Haşim Bey'e emekli olunca ne tür bir iş uyduralım? Tavuk kümesi yapabilir, çiçek sulayabilir, torun gezdirip ona gofret alabilir. Ameliyat olmuş genel yayın müdürlerinden birinin yerine geçebilir, oraya da yakışır.
Kulağımıza geldiğine göre sağda solda Erdoğan aleyhinde atıp tutuyormuş, "onu hiçbir şey kurtaramayacak" falan diyormuş... Vallahi bana mason arkadaşlar söylediler, Hocaefendi'nin yeni müttefiki masonlar!
Bu durumda en iyisi kahvehanede okey oynarken memleket kurtarmaktır. Ama çaylar açık olsun, demli içerse çarpıntı yapar.
