Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Kemal Bey'in son sığınağı

Ölümlülüğün gözü kör olsun... Her canlı ölümü tadacak ya, insanoğlu bu yalan dünyadan göçüp gitmeden önce bir iz bırakmak, bir çizik atmak ister.
Amerikalı bu özlemini duvarlara "Kilroy was here" yazarak gideriyor.
Bizim memişhane şairi Tosun gibi.
Kimisi ardında bir eser bırakarak yapar bunu, "eşek ölür semeri kalır, insan ölür eseri kalır" felsefesi uyarınca... Herkes kendi çapına göre bırakabilir bu eseri, kimisi roman yazar, kimisi fabrika kurar, kimisi gene kendisi gibi ölümlü çocuklar yapıp büyütmekle yetinir.
Kimisi tarihe "abukluk ederek" geçmek zorunda kalır.
İşte Guinness Rekorlar Kitabı bu gibiler için biçilmiş kaftandır.
Bizim insanımız da hayatında bir kere eline almamış, şöyle bir karıştırmamış olsa bile oraya girebilmeyi çok ister. Biryerlerden duymuştur ve pek hoşuna gitmiştir.
Hani, hayatında "Time" dergisinin kapağını bile görmeden derginin düzenlediği ankette Atatürk'e oy yağdıranlar gibi... Derginin Türkiye'de toplam satışı bin beş yüz falandı, yetmiş bin kadar oy gönderilmişti... Sonuçta ne mi oldu? Dergi yöneticileri Atatürk'ü listeden çıkardılar.
Guinness, haftada 60 bin satıyormuş. Haftada... Yani ayda 240 bin, senede 3 milyon 120 bin. Her sene... Her sene...
İyi para vardır bu işin ucunda. Hediyesi İngiltere'de 9 sterline, Amerika'da 19 dolara, Fransa'da 30 avroya satılıyor. Guinness'e girmek isteyen Türkler para verip almadıkları için Türkiye satış fiyatını bilmiyorum. (Fan fin fon ne okuyacağız kardeş, girersek nasıl olsa haber verirler.
Komşunun oğlu lise mektebine gidiyor, ona tercüme ettiririz.)
Bizim Guinness çabamız daha ziyade, bir oturuşta bilmemkaç simit ya da hamburger yeme, "hihaayt" diye bağırarak kafasıyla tuğla kırma, elele tutuşup Atatürk portresi oluşturma gibi alanlarda gözleniyor.
Çoğunun adını bile bilemediği, sabah kalkınca tanıyamadığı "kırk çocuk sahibi olma" gibi özel kulvarlarda yarışan da çıkmıştı.
Yabancılar daha da kötü saçmalıyorlar.
Chris Walter adında bir kadının sağ elinin tırnakları toplam 3 metre 68 santimetre geliyormuş, fakat sol el tırnakları yalnızca 3 metre 62 santimetre tutuyormuş.
Keith Furman, burnuyla bir portakalı iterek 22 dakika 41 saniyede tam bir mil katetmiş.
Ashrita (kadın olsa gerek) bir ipin üstünde kılıçla bir dakikada 36 muz doğramış.
Brandon Kee, burnuyla süt çekip fışkırtarak 34 saniyede 5 hedef vurmuş.
Chayne Hultgren, çenesiyle bir çim biçme makinesi taşıyarak 28 metre gitmiş.
Gary Duschi, çiklet yaldızlarını ucuca ekleyerek 23 kilometre 900 metre uzunluğunda bir zincir yapmış.
Silvio Sabba, tam 51 çamaşır mandalını suratına asmayı başarmış.
Chamoy Thipyaso adında bir hükümlü de, dolandırıcılıktan tam 141 bin 78 sene hapis yemiş!
Eh, biz hiç olmazsa 40 çocuk yapmak gibi somut ve hayırlı işlerle uğraşıyoruz.
Ama Guinness'de adımız bir şekilde geçse fena da olmazdı hani... Örneğin, Türkiye'nin en çok Nobel alamamış yazarı Yaşar Kemal ya da en çok seçim kazanamamış partisi CHP gibi falan.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA