Türkiye'de "artı-değer" kavramından habersiz Marksistler yaşarlar. Bunların solculuk sandıkları da basit ve ilkel bir zengin düşmanlığıdır, o kadar. Çünkü insanları değerlendirirken üretime değil, tüketime bakarlar. Arabası olan herkes burjuvadır onlara göre.
"Artı-değer"in sağcılıkla solculukla ilgisi yoktur, ilk kez Karl Marx tarafından "keşfedildiği" sanılır, o kadar (Ricardo daha önce yazmıştı.)
Kimileri de, sosyalizme "geçilince" artıdeğerin ortadan kalkacağını sanırlar. Bu bir cahil yanılgısıdır.
Artı-değer, işçinin ürettiği değerin, aldığı ücretin karşılığından fazlasıdır, arta kalan büyük kısmıdır. Ve de çok çok fazlasıdır. İşçi sayısı arttıkça da katlana katlana gider.
İşçi ne kadar yüksek ücret alırsa alsın, patronun "el koyduğu" artı-değer daima çok daha fazla olacak, yani durumu ne kadar iyi olursa olsun işçi patrondan daima çok daha az kazanacaktır. Bu önlenemez, yokedilemez, ortadan kaldırılamaz. Ancak devletin, bu kez kendisi patron olarak el koyduğu artı-değeri "kamu yararına kullanması" söz konusu olabilir ki, sosyalizm de aha budur. Pratikte bu bile yürümemiştir, o da ayrı konu...
İmdi... Meryem Uzerli'nin, diziyi bırakıp gitmesinden doğan "ne yani artık Hürrem'i doya doya seyredemeyecek miyiz" tepkisinin yanısıra, aldığı ücrete de gıcık kapan çokmuş.
Türkiye'de iki gazete ağız birliği edip de aynı bilgiyi verme becerisinden yoksun olduklarından, kızın aldığı ücret, birine göre haftada 20 bin lira, ötekine göre 30 bin lira. Halit Ergenç de 65 bin lira alıyormuş bölüm başına.
Bu rakamlar, emekçimiz için dudak uçuklatıcı rakamlardır. Hele memurlar ve emekliler için, tasavvur edilemeyecek kadar büyük paralar...
Öte yandan, ortalama bir işadamı için, belki kolunu oynatmaya değmeyecek önemsiz ve gülünç bir kazanç. Küçük bir mahalle bakkalının haftalık da değil, günlük cirosu.
Lakin, Meryem'in yarattığı artı-değere bakarsanız, kızcağız ölü eşek fiyatına çalıştırılmıştır.
Yayınlayan televizyon, Meryem ve arkadaşları sayesinde haftada kabaca bir milyon dolarlık reklam topluyordu. Yapımcı şirket ne kazanır bilemem ama çok kazanmasa o dizi çekilebilemez. Çok para getirmeyen dizi öldürülür, hani zam isteyen oyuncunun hemen ertesi bölümde "öldürüldüğü" gibi...
Meryem'in it gibi çalışıp kazandığı para gözüne batıyor ama sen ne iş yapıyorsun ve ne kadarlık artı-değer üretiyorsun? Otur, her çalışanın sektörüne göre ve emeğinin gücüne göre ürettiği artı-değeri düşün, ona göre kim daha çok sömürülüyormuş, hesapla.
Gazeteci arkadaşlar da, kim en çok okunuyor, kim hiç okunmuyor, bunu bir düşünsünler de kıskanacaklarını ona göre kıskansınlar.
Televizyonda Cem Uzan'a on yıl boyunca milyonlarca ve milyonlarca dolar kazandırdım, aldığım ücret bunun kırıntısının kırıntısının kırıntısının kırıntısının kırıntısıydı...
Eee, ne yapalım? Patronları keselim mi?
Artı-değeri ortadan kaldıracak uzaylı bir iktisatçı bulup getirebilirseniz, düşünürüz.