Bilim dünyası ölümcül virüsleri laboratuvar ortamında yeniden üretiyor. Amaç tedavi yöntemleri geliştirmek. Ama virüslerin teröristlerin eline geçme ihtimali bilim adamlarını korkutuyor.
Yoğun güvenlik önlemlerinin ardından şifreli kapıyı açıp içeriye giren bir ekip. Hepsi beyaz önlüklü ve maskeli. Laboratuvarın içinde birbirleriyle neredeyse hiç konuşmazlar. En son mikroskop ile analizlerini yapıp evlerinin yolunu tutarlar. Gün içinde insanlık adına çok önemli bir bilimsel gelişme üzerinde çalışan ekip için artık sıradan olma vaktidir. Birbirleriyle şakalaşırlar, çocukları ve eşleri ile güzel vakit geçirirler. Ancak günler sonra içlerinden biri başkalaşır. İşte gerçek hikaye bundan sonra başlar. Geleceğimiz için kilit öneme sahip bir virüs, çılgın bir bilim insanının elindedir artık. Ya da kötü adamlar, laboratuvarda görevli bir bilim insanını kontrol altına alır. Bu kez de virüs teröristlerin eline geçer... Bilimkurgu filmlerinde genelde böyle oluyor. Günümüz bilim insanları da birbirinden tehlikeli virüsler üretiyor. Hepsi gerçek ve kötülerin eline geçerse milyonlarca insanı öldürebilecek kapasitede.
Ya teröristlere sızdırılırsa
En son olarak ABD'de bulunan Wisconsin- Madison Üniversitesi'nde görevli bilim insanları önderliğinde uluslararası bir ekip, İspanyol gribi virüsünü yeniden üretti. Araştırmanın lideri Profesör Yoshihiro Kawaoka ve ekibinin ürettiği virüs, 1918'de 50 milyon kişinin ölümüne neden olan İspanyol virüsü ile yüzde 97 aynı özelliklere sahip. Profesör Kawaoka, "Laboratuvar ortamında 'ters genetik' tekniğini uyguladık. Virüsü yaban ördeklerindeki sekiz kuş gribi türüyle oluşturduk. Daha sonra dağ gelinciklerine enjekte ettik. Amacımız virüsün doğada nasıl yayıldığını tespit etmek. Virüslerin hayvanlar üzerinde mutasyona uğrayıp insanlara nasıl bulaştığını inceliyoruz. Çalışmamız gelecekte İspanyol virüsü veya diğer ölümcül gripler gibi tehditlerle karşı karşıya kalmamız halinde neler yapmamız gerektiğini ve hangi tür aşılara ihtiyacımız olduğunu belirlemek" diyor. Ancak birçok uzmana göre söz konusu virüs, insanlık adına yarardan çok zarar getirebilir. Bunun yanı sıra terör gruplarının da virüse ulaşma ihtimali var. Hatta terör faaliyetlerinin tavan yaptığı bu günlerde virüsün kasıtlı bir şekilde kötü ellere teslim edilme seçeneği bile tartışılıyor. Oxford Üniversitesi'nden Profesör Robert May, "Çalışma çılgınca. Yapılanların hepsi çok tehlikeli. En büyük tehlike hayvanlardaki virüslerden değil, laboratuvarlarda çalışan aşırı hırslı bilim insanlarından geliyor" diyor. Virüs uzmanı Simon Wain-Hobson da "Yapılan çalışma tam anlamıyla aptalca. Zaten yeterince virüse karşı savaş veriyoruz. Projeye destek veren hükümet ve kurumlar hemen finansal kaynaklarını kesmeli" uyarısında bulunuyor. Virüsü yaratan ekip ise laboratuvarlarının dünyadan en iyi korunan tesislerden biri olduğunu ve korkulacak bir tehdidin olmadığını savunuyor.
İnsanlığın yarısı tehlikede
Aslında Profesör Kawaoka ve ekibi tartışmalı virüs geliştirme programlarında ilk değil. ABD ve Hollandalı uzmanlar, geçmiş yıllarda güvenlik riskleri nedeniyle ara verdikleri virüs çalışmalarına geçen yıl yeniden start verdi. Hollanda'da bulunan Rotterdam Erasmus Medical Centre liderliğindeki ekip, kuş gribi ya da tıbbi adıyla H5N1 virüsünün en ölümcül versiyonunu geliştirdi. H5N1 virüsü sadece hayvanlardan insanlara bulaşıyordu. Geliştirilen yeni virüs ise insandan insana da geçiyor. Uzmanlar amaçlarının H5N1 virüsünün doğada mutasyona uğrayıp insandan insana geçmeye başlaması halinde nelerin olacağını gözlemlemek olduğunu söylüyor. Ekip çalışmalarında güvenlik tehdidinin olmadığını söylüyor. Ancak Nature dergisinden ABD ve Hollandalı bilim insanlarına "Çalışmanızın risk-fayda analizini bağımsız bir kuruluşa yaptırmanız gerekiyor" uyarısı geldi. Harvard Üniversitesi'nden Marc Lipsitch de, "Bilim insanları ürettikleri virüslerin insan hayatını kurtaracağına emin olmadan bu tarz işlere bulaşmamalı" diyor. Hatta bazı kaynaklara göre H5N1'in laboratuvardan çıkması insanlığın yarısının yok olması anlamına gelebilir.
selcuk.eren@sabah.com.tr
@selcukeren5101