Vaka 1: Tombul yanakları, kara kaşları ve ağız dolusu konuşmasıyla doktorun karşısına geçti. Elinden akıllı telefon ve tableti düşürmediği için anne babası doktor amcasına getirmişti. Doktor anlattıkça çocuğun bakışları donmaya başladı. Bir süre sonra aralarındaki iletişim ağı koptu. Doktorun anlatmasıyla çocuk, zaman içinde karşısında bir insanın oturduğunu bile hissedemeyecek kadar sanallaşıyordu…
Vaka 2: Annesiyle birlikte parka gelen küçük kız, daha kaykayın tepesine çıkmadan ağlamaya başladı. İşaret parmağı ile parkı gösteriyordu. Gözyaşları içinde elini kitap sayfası değiştirir gibi sağa sola hareket ettiriyordu. Annenin "Niye ağlıyorsun?" sorusuna "Bunlar değişmiyor?" sorusuyla cevap verdi. Minik kızın, gerçek ile sanalı karıştırmaya başladığını ancak psikoloğa gittiklerinde öğrendiler…
Vaka 3: Babasının aldığı kitapta sadece resimlere bakıyordu. Henüz okumayı bilmiyordu çünkü. Ama bir süre sonra sayfaları değiştirememeye başladı. Babasının "Parmağını sayfalara daha sert bastırmalısın" demesine "Hayır baba, benim parmağım bozuldu" diye cevap verdi. Doktora gittiklerinde çocuğun elindeki her nesneyi tabletindeki gibi hafif bir dokunma ile değiştirmeye çalıştığı ve parmağını bile teknolojik bir alet olarak gördüğü anlaşıldı…
'EL YAZISI ÖĞRETİLMEK ZORUNDA DEĞİL'
Çevremden duyduğum üç farklı hikayenin özeti bunlar. İki buçuk yaşındaki oğlumun da ilk söylediği sözlerden biri "apti"ydi. Uzun süre iPad'e "apti" dedi. Yani dijital doğanlara alışığım aslında. Ancak birçok psikoloğa göre çocuklara teknolojiye düşkün olmalarında korkulacak bir durum yok, sadece dengeyi göz etmek gerekiyor. Benimse merak ettiğim yeni neslin el yazısı ile arasının nasıl olacağı?
Birçok uzmana göre 3 milyar kişinin internet erişimine ulaştığı ve akıllı telefon satışlarının eski tarz cep telefonların satışlarını geçtiği günümüzde elle yazmanın artık çok önemi kalmadı. ABD'de birçok eyalette okullarda çocuklara el yazısı artık şart koşulmuyor. Bunun yerine teknolojik cihazlar üzerinde hızlı yazılması öğretiliyor. Hatta ABD ve başta İsveç olmak üzere Avrupa'da birçok ülkede çocuklara el yazısı tablet bilgisayarlar üzerinden öğretiliyor. Türkiye'de üçüncü sınıfa kadar her şey eğik el yazısı ile öğretiliyor. Ancak etiğim sürecinin geri kalanında el yazısı zorunluluğu bulunmuyor. "Elle yazı yazmak tarih mi oluyor?" diye sorduğum North Carolina Üniversitesi Dilbilimi Profesörü Jeffrey Reaser, "Resmi yazışmalarda kullanılan el yazısı tarih oluyor. Yani harflerin itinayla birleştirerek yazıldığı resmi belgeler ve edebiyatta kullanılan İtalik yazı şekli tarihe karışacak. Ama kağıt üzerine kalemle not almaya her zaman ihtiyacımız olacak. Dolayısıyla elle yazı yazmanın yok olacağını söylemek henüz mümkün değil" şeklinde cevap verdi. "Peki modern dünyaya hazırlanan çocuklara el yazısı öğretilmek zorunda mı?" dediğimde "Çocuklara eğitimleri için hayati öneme sahip olmayan elle yazı yazmayı öğretmek zorunda değiliz" dedi.
'PİŞMAN OLUP YAZIYA DÖNECEĞİZ'
Profesör Reaser'ın "Resmi el yazısı yok olacak" sözüne kanıt olarak aklıma direkt ABD Başkanlarının yıllardır kullandığı otomatik imza makinesi geldi. Geçmiş yıllarda sadece siyasetçiler ve işadamlarına gönderilen kutlama mesajlarında kullanılan imza robotunu mevcut ABD Başkan Barack Obama birçok kritik kararda tercih ediyor. Artık imzaların bile elle atılmamaya başlamasına en çok öfkelenenlerin başında Sabah Gazetesi Yazarı Hıncal Uluç geliyor. 58 yıllık gazetecilik hayatında el yazısını hiç kullanmayan Uluç, buna rağmen kendisine gönderilen tebrik veya anma mesajlarında el yazısını görmek istediğini söyledi. "Bayramlarda veya diğer özel günlerde bana gönderilen yüzlerce tebrik mesajının çoğuna bakmıyorum. Çünkü onlar sürüye gönderilmiş mesajlar. Eğer biri bana ulaşmak istiyorsa, beni sürüden ayırmalı. Mesajında duygu hissedebilmem için en azından yazının sonunda el yazısı ile bir iki sözcük ve güzel sözler yazıp imzasını atmalı. Eski dostum olan Coca-Cola'nın CEO'su Muhtar Kent böyle yapıyor örneğin" diyen Hıncal Uluç, el yazısının yıllar içinde unutulacağını düşünenlerden.
Uluç, "Şimdilerde gençler internette yazdıklarının gerçek olduğunu düşünüyor. Oysaki birbirlerine el yazıları ile mektuplar göndermedikçe gerçek duyguları hissedemeyecekler. El yazısı yıllar içinde unutulmaya yüz tutacak ama insanlar pişman olup tekrar başa dönecek. Sürü gibi yaşamamak için el yazısına geri dönülecek" şeklinde uyarıda bulundu. "Siz niye hiç el yazınızı kullanmıyorsunuz?" dediğimdeyse "Yıllar önce sevgilim ona mektup yazmıyorum diye benden ayrılacaktı. Baktım olacak gibi değil. Oturdum sayfa sayfa yazdım. Ama sonra mektubu bana geri getirdi ve 'Sen buraya ne yazdın, ne biçim yazın var, hiçbir şey anlamadım' diye kızdı. Yani benim yazım okunacak gibi değil" dedi.
KÖTÜ EL YAZISINA 7 BİN CAN
Hıncal Uluç'un kötü el yazısı onu bir veya birden çok sevgilisinden etmişti sadece. Ama düzgün okunamayan el yazısının çok daha kötü sonuçları olabiliyor. Örneğin Time dergisinde yayınlanan bir habere göre her yıl 7 bin hasta doktorların kötü el yazısından dolayı hayatını kaybediyor. İngiltere Sağlık Bakanlığı, yanlış tedavilerin önüne geçmek için 2018'den itibaren doktorların el yazısı ile reçete yazmasını yasaklayacak. İnsanların yüzde 33'ünün kendi el yazısını okuyamadığını hatırlatan uzmanlara göre de birçok alanda dijital ortamda yazılanları kullanmak çok daha faydalı oluyor.
Tek yumurta ikizlerinin bile el yazılarının birbirinden farklı olduğunu hatırlatan diğer bir gruba göre el yazısı karakteri simgeliyor. Örneğin yatık yazanlar daha insancıl veya harfleri küçük yazanlar utangaç oluyor. Üstelik yapılan birçok araştırmaya göre el yazısı öğrenmeyi ve ezberlemeyi çok daha kolaylaştırıyor. Dolayısıyla teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, el yazısını kullanılmaya devam etmeliyiz.
El yazısının geleceğini konuştuğum İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Fahri Aral ise "Bence el yazısı duyguların, düşüncelerin ve hayallerin daha içten yazıya dökülmesini sağlıyor. Ama şimdilerde gençler, duygularını sanal ortamlarda dijital yazıyla paylaşıyor. Ayrıca artık neredeyse bütün yazarlar kitaplarını bilgisayarda yazıyor. Yani edebiyatta yeni bir dönem yaşanıyor. Ve bu yeni dönemde kitap satışları arttı. El yazısına ihtiyacın azaldığını söyleyebiliriz ama el yazısının yok olacağını söyleyemeyiz" dedi. UNESCO'nun kısa bir süre önce açıkladığı "akıllı telefonlar gelişmekte olan ülkelerdeki kitap okuma oranları artırdı" raporu da Aral'ı destekliyor.
KISA KISA NOTLAR:
1- Günümüzde dünyada 776 milyon yetişkin okuma yazma bilmiyor. İnsanların susuzluktan akıllarını yitirdiği Sahara Çölü'nde çocuklar okuma-yazmayı hala eski tarz yani sebze-meyve kesme tahtasına benzeyen tabletlerde öğreniyor. El Cezire'de yayınlanan Sahara'nın Öksüzleri isimli belgeselde anlatılanlara göre kalem kağıdı olmayan çocuklar dönüşümlü olarak bu tabletleri kullanıyor.
2- El yazısından vazgeçemeyecekler için geliştirilen teknolojilere her gün bir yenisi daha ekleniyor. Örneğin el yazısını bilgisayarlara aktaran teknolojik aletler geliştirildi. Diğer taraftan içinde el yazısı ile not olmayan tebrik kartlarından hiç hoşlanmayan Hıncal Uluç'u sevindirecek bir gelişme de yaşandı. Priority Mail isimli bir uygulama kullanıcının tablet ve akıllı telefonunda eliyle yazdığı bir kartpostalı istediği adrese tıpkı eskiden olduğu gibi posta aracılığı ile gönderiyor.
3- El yazısının geleceği tartıştığımız şu günlerde öğretmenlik görevinin bile robotlara devredilmeye başlandığını unutmamalıyız. Güney Kore ve Japonya'daki birçok okulda robotlar öğrencilere ders vermeye başladı. Hatta Los Angeles Times gazetesi, geçtiğimiz mart ayında yaşanan depremle ilgili haberi robot muhabiri sayesinde ilk veren yayın kuruluşu olmuştu.
4- El yazısını bırakın artık neredeyse telefonlarımızla mesaj yazmaya bile üşenir hale geldik. Massachusetts teknoloji Enstitüsü'nün bilim ve teknoloji dergisi MIT Technology Review'in bir haberine göre cep telefonu ile mesaj göndermek veya e-mail atmak için çok yakın zamanda düşünmek bile yetecek. Samsung Yeni Teknolojiler Laboratuvarı'ndaki araştırmacılar beyindeki aktiviteleri izleyen elektrotlarıyla kaplı bir başlık yardımıyla kontrol edilebilen tabletler deniyor.
selcuk.eren@sabah.com.tr
@selcukeren5101