Nijerya'da 260'tan fazla kızı kaçıran Boko Haram örgütü hakkında birçok farklı yorum yapılıyor. "Örgüt aslında yok" diyen de var, terör eylemlerini küresel ısınmaya bağlayan da.
"Yurtta yataklarımızda uyuyorduk. Bir anda silahlı kişiler içeri girdi. Askeri üniformaları vardı. İlk başta 'Korkmayın biz askeriz' dediler. Ama daha sonra 'Ya bizimle gelirsiniz ya da ölürsünüz' diye bağırmaya başladılar. En sonunda Boko Haram üyesi olduklarını söylediler. Hepimizi araçlara bindirdiler. Korku içinde hiç bilmediğimiz bir yere doğru götürülmeye başlandık. Ama her şeyi göze alıp, kamyondan atladık ve çalıların içinden kaçmayı başardık..." 14 Nisan'da Boko Haram'ın elinden kurtulan 18 yaşındaki Nijeryalı genç kız Kuma Ishaku, yaşadıklarını böyle anlattı. Ishaku ile birlikte 56 kız kurtuldu. Ama 260'tan fazla genç kızın hâlâ Boko Haram'ın elinde olduğu biliniyor. 170 milyon nüfusuyla Afrika'nın en kalabalık ülkesi, 510 milyar dolar civarındaki GSMH ile kıtanın en büyük ekonomisi ve bölgenin en büyük petrol üreticisi Nijerya, Boko Haram'ın eylemi yüzünden dünyanın gündeminden düşmüyor. Öte yandan ABD First Lady'si Michelle Obama, Fransa'nın eski First Lady'si Carla Bruni ve daha birçok ünlü olaya magazin boyutu kattığı için krizin arka planı çok da konuşulamadı. Ancak yerel dilde "Batılı eğitim günahtır" anlamına gelen Boko Haram örgütünü konu alan analizlere bakıldığında karşınıza birçok farklı yorum çıkıyor.
Suçlu: Ekonomik eşitsizlik
Boko Haram ilk olarak 2002 yılında Maiduguri'de kuruldu. Örgütün kurucu lideri Muhammed Yusuf, 2009'da tutuklandıktan kısa bir süre sonra polis sorgusunda öldü. Yusuf liderliğindeki örgüt oldukça ılımlıydı. Bazılarına göre Yusuf'un ölümüyle örgütün yönü değişti. Yani daha radikal ve daha saldırgan oldu. Bunun nedeni de 1960'ta kazanılan bağımsızlık, koloni dönemindeki eşitsizlikleri giderememişti. Ülkenin güneyi zenginken, Müslümanların yoğun olduğu kuzeyin yüzde 70'i günde bir dolara geçinmek zorundaydı. Güney zenginleştikçe, kuzeydeki isyanlar büyüdü. Birçoğu okumayazma bilmeyen gençler soluğu Boko Haram'da aldı. Örgütün yeni liderleri gençleri terör operasyonlarında kullanmaya başladı. İsimlerini duyurmak ve Batı'nın dikkatini en kolay şekilde çekebilmek için de kızları kaçırdılar. Nijerya'da gençlerin radikalleşmesinin bir diğer nedeni olarak küresel ısınma gösteriliyor. İklim değişikliğinden dolayı birçok bölgede kuraklığın yaşandığına dikkat çekenler, açlıkla karşı karşıya kalan köylülerin karınlarını doyurmak uğruna Boko Haram gibi örgütlere dahil olduğunu ileri sürüyor. Hatta kuruyan göllerden dolayı işlerini kaybeden 200 binden fazla çiftçi ve çobanın Nijer ve Çad gibi ülkelerden Nijerya'ya gelip radikal grupların arasına karıştıkları biliniyor.
Boko Haram aslında çeteler
Yusuf'un ölümünden hemen sonra yani 2009'da örgüt "Hedefimiz; Nijerya'nın kuzeyinde İslama dayalı bir devlet kurmak" şeklinde bir deklarasyon yayınlandı. Bu ani yön değişikliğine dikkat çekenlere göre ise aslında El Kaide gibi güçlü bir Boko Haram örgütü hiç olmadı ve şu an da yok. Yani Boko Haram'ın hiçbir zaman iyi yapılandığına veya tek bir merkezden yönetildiğine dair ortada kanıt yok. Boko Haram ismi son dört yıl içinde sık sık petrol rezervlerine yönelik yapılan soygunlar ve işadamlarının kaçırılması gibi eylemlerde geçmeye başladı. Dolayısıyla "Nijerya'nın ünlü çeteleri yaptıkları kirli işleri Boko Haram'a atarak hedef şaşırtıyor" diyenler çoğunlukta. Hatta Nijeryalı üst düzey siyasi isimlerin Batılı şirketlerle yürüttükleri gizli işlerinde Boko Haram örgütünü kullandığı söyleniyor. Boko Haram'ın arkasında siyasilerin olduğunu savunanlar, Uluslararası AF Örgütü'nün raporuna atıf yapıyor. Af Örgütü, Nijerya ordusunun kızlar kaçırılmadan önce böyle bir eylem olacağı konusunda uyarıldığını ancak engellemek noktasında geç kalındığını duyurmuştu.
"Joseph Kony" benzetmesi
Terör örgütü El Kaide'nin bile "Eylemlerini tasvip etmiyoruz" dediği Boko Haram hakkındaki bir diğer tartışma konusu örgütün yeni liderinin kim olduğu. Kendini Boko Haram'ın lideri olarak tanıtan Ebubekir Şekau, 14 Nisan'dan bu yana kayıp olan kızları kaçırdıklarını duyurdu. Hakkında hiçbir bilgi olmayan Şekau, ilk önce kızları köle olarak satacaklarını açıkladı. Daha sonra Şekau, kaçırdıkları kızları yanına alarak yayınladığı görüntüsünde "Nijerya hükümeti hapisteki üyelerimizi bırakırsa, kızlar serbest kalacak" dedi. Ancak Nijerya emniyetine bağlı gizli servis, videodaki Şekau'nun aslında öldüğünü duyurdu. Emniyet sözcüsü "Boko Haram artık bir marka haline geldi. Herhangi biri herhangi bir ismi kullanarak ortaya çıkabilir" dedi. Bu nedenle Şekau'yu Joseph Kony'ye benzetenlerin sayısı her geçen gün artıyor. 2008'den bu yana Uganda'da 2 bin 600 kişinin öldürülmesi ve 4 binden fazla kişinin kaçırılmasından sorumlu tutulan Kony, hâlâ bir türlü yakalanamadı. Bazılarına göre Şekau da Kony gibi sadece bir 'hayalet.'
Silah satılması gerekiyor
Nijerya'nın gelişen ekonomisinin sadece yüzde 25'ini askeri alanda harcadığına vurgu yapanlara göre de Boko Haram ülkeyi silahlandırmak için kullanılıyor. Kızların kaçırılmasının ardından ABD, dışişleri bakanı düzeyinde "Yardıma hazırız" mesajı yolladı. Şimdilerde de ABD'nin casus uçakları ve özel timleri İngiltere, Fransa ve İsrail gibi ülkelerin askerleri ile kızları arıyor. Yani ABD başta olmak üzere Batılı ülkeler Nijerya'da gelişmiş silahlarını birebir sergileme fırsatı buluyor. Tehlikeli bir örgüte karşı yeni nesil silahların nasıl işe yaradığı birinci elden kanıtlanmış oluyor. Diğer taraftan ABD'de iki yıl önce hazırlanan bir raporda "Boko Haram'ın, Nijerya ve bölgedeki ABD birlikleri için tehdit olduğu" duyurulmuştu. Bu rapordan sadece birkaç ay sonra Birleşmiş Milletler'in, Nijerya'nın başkenti Abuja'daki merkezine saldırı düzenlendi. Boko Haram örgütü saldırıyı hemen üstlendi. Ancak muhalif ABD basınına göre, saldırıyı Boko Haram adına üstlenen militanı hiç kimse tanımıyordu. Ama neticede ABD'nin raporu haklı çıkmıştı. Washington yönetimi ABD petrolünün en büyük beşinci sağlayıcısı olan Nijerya ile ilişkisini geliştirmek için Boko Haram örgütünü kullanmaya başlamıştı. Bu senaryoya inananlar, ABD ordusunda 2008'de oynanan 'savaş oyunlarında' Nijerya hükümetinin karışıklıklar nedeniyle çökeceği ABD'nin petrol rezervlerini korumak için müdahalede bulunacağı senaryolarının ele alındığını hatırlatıyor. ABD'nin El Kaide ile mücadele üzerinden Yemen'de rahat rahat hareket ettiğine dikkat çekenler aynısının Boko Haram üzerinden Nijerya'da yapılmak istendiğini savunuyor. Petrol ve doğalgaz ihracatının yanı sıra; kömür, kalay, kolumbit gibi yeraltı kaynakları ile birlikte palmiye yağı, fıstık, pamuk ve kauçuk gibi zirai ürünleri de dünyaya ihraç eden Nijerya'da olan ise başta kaçırılan kızlar olmak üzere masum sivillere oluyor.
selcuk.eren@sabah.com.tr
@selcukeren5101