Bilim insanları gelecekte başka bir gezegende yaşam kurmayı hedeflerken Fabien Cousteau ve ekibi ise okyanusa taşınmayı düşünüyor. Bunun için bu ayın tamamını su altında geçirecekler.
1 Haziran Pazar günü altı kişi, Florida sahillerinde büyük bir yolculuğa başladı. 2 Temmuz Çarşamba gününe kadar sürecek bu serüven boyunca 31 gün güneşten ve temiz havadan çok uzakta olacaklar. Okyanusun 20 metre derinliğinde gerçekleştirilen projenin adı Mission 31. Ekibin başında ünlü Fransız deniz bilimcisi Fabien Cousteau bulunuyor. Amaçları 'en uzun süre sualtında yaşama' rekorunu kırmak. Mevcut rekor Fabien Cousteau'nun dedesi efsane denizci Jacques Cousteau'ya ait. Deniz kaşifi Jacques Cousteau, 50 yıl önce Kızıldeniz'de sualtında 30 gün kaldı. Böylece hem bir rekortmen oldu hem de çektiği Güneşsiz Dünya belgeseli ile Oscar kazandı. 46 yaşındaki torun Cousteau da dedesinin rekorunun 50'nci yılı anısına Mission 31 projesine başladı. Sembolik olarak mevcut rekoru geçmek için 31 gün okyanusta kalacaklar. Aslında Fabien Cousteau ve arkadaşları için rekor kırmak projenin küçük bir bahanesi. Ekip, dünya yüzeyinin yüzde 71'ini kaplayan ve gezegenimizdeki suların yüzde 97'sini oluşturan okyanuslar hakkında daha fazla bilgi toplamak istiyor. Jacques Cousteau gibi torunu Fabien da gelecekte okyanuslarda insanlar için yaşam alanlarının kurulabileceğini düşünüyor. Bundan 50 yıl önce; Jacques Cousteau hızla artan nüfus nedeniyle insanların yeni yaşam alanlarına ihtiyaç duyacağını öngörmüştü.
B Planı: Okyanus
Efsane Kaptan Cousteau'nun ardından insanoğlunun okyanusa taşınma ihtimali çok fazla gündeme gelmedi. Başta ABD olmak üzere diğer ülkeler okyanustan çok uzaya yöneldi. Örneğin ABD, uzay araştırmalarına okyanusların keşfinden 100 kat daha fazla harcama yapıyor. Ancak Fabien Cousteau ile okyanusta insanlar için yaşam alanları oluşturma ihtimali yeniden gündeme gelmeye başladı. Ünlü İngiliz fizikçi Stephen Hawking, "Sürekli artan nüfusa karşın doğal kaynakların sınırlı olması, yaşlanan gezegenimizi tehdit ediyor. B planı hazırlamalıyız. Önümüzdeki 50 yıl içinde Ay'a taşınmak zorunda kalacağız" demişti. Fabien'e göre ise B planı olarak okyanusları düşünebiliriz. Uzayda geleceğe yönelik keşiflerin yapılmasını ve başka bir gezegene daimi yaşam kolonileri kurma planlarını anladığını söyleyen Fabien Cousteau, "Ancak okyanusların daha yüzde 95'i keşfedilmedi bile. Yani daha dünyamızı tam olarak keşfetmeden, uzaya bu kadar yönelmenin anlamı yok" diyor. Fransız deniz bilimcisine göre küresel ısınma tehdidi okyanusa taşınma olasılıklarını yeniden alevlendirdi. Bu nedenle Fabien Cousteau ve ekibi, 31 gün boyunca bir yandan da okyanusu derinlemesine inceleyecek. Hem küresel ısınmanın, okyanus ve mercan kayalıklarına nasıl yansıdığını gözlemleyecekler hem de maviliklerin insan eliyle kirlenmeden nasıl etkilendiğini araştıracaklar.
Denizler çöplük oldu
Dünya genelinde saniye başına 8 ton plastik üretiliyor. Her yıl ise 6 milyon ton plastik atık denize atılıyor. Dev çöp yığınları da okyanuslarda dolaşıyor. Bir bebek bezinin biyolojik olarak ayrışması 450 yıl sürüyor. Okyanuslardaki bu kirlilik de deniz canlıları için ölümcül etkilere neden oluyor. Örneğin balıklar yem sandıkları çöpler yüzünden ölüyor. İşte Fabien Cousteau ve arkadaşları okyanusları daha insan kolonisi kurulmadan yaşanamayacak hale getirip getirmediğimizi de rapor edecek.
İnternetleri bile var
50 yıl önce Jacques Cousteau, 10 metre derinlikte kurulan ve eski denizaltı gövdelerinden oluşan iki silindirik yapının içinde beş arkadaşı ile güneş yüzü görmeden 30 gün geçirmişti. Elektrik, su ve gıda ihtiyaçlarıysa yüzeydeki Calypso adlı gemi tarafından karşılandı. Kaptan ve dalgıçları her gün kameralarıyla birlikte deniz altındaki yaşam alanlarını terk ederek çekim yaptılar. Mission 31 ekibi ise rekorlarını Aquarius'un içinde tamamlayacak. ABD hükümetine ait Aquarius, şu anda dünyanın tek sualtı laboratuvarı. Otobüs büyüklüğünde ve 81 ton ağırlığında. 1986'da yapıldı. İçinde altı yatak, sıcak su, mikrodalga fırın ile buzdolabı bulunan mutfağı ve klimalar var. Ancak tıpkı astronotlar gibi donmuş gıdalarla besleniyorlar. Aquarius'a ayrıca yüzeyden düzenli olarak temiz hava veriliyor. Ekibin şartları tabii ki Jacques Cousteau'nun sahip olduklarından çok daha iyi. Hatta Fabien Cousteau ve arkadaşlarının Aquarius'ın içinde internet bağlantıları bile var. Aquarius'taki ekip, her gün sekizer saatlik dalışlar yapıp laboratuvara geri dönüyor. Aquarius'un içinde oldukları zaman da internet aracılığıyla çalışmaları hakkında canlı yayınlar yaparak yeryüzündekileri bilgilendiriyorlar.
selcuk.eren@sabah.com.tr
@selcukeren5101