Türkiye'nin Suriye'deki PKK bağlantılı Kürt grup YPG'ye yönelik tepkileri Türk yetkililer tarafından Beyaz Saray'a defalarca iletildi.
Her açıdan bu konuda gündem oluşturmak için elimizden geleni yapıyoruz.
Fakat her zamanki gibi Washington'da Obama yönetimi dışında da aktörler olduğunu unutuyoruz.
Örneğin ABD Savunma Bakanlığı 2017 mali yılı için geçerli olacak taslak bütçeyi Şubat'ta ABD Kongresi'ne gönderdi.
"Eee bize ne bundan?" demeyin.
Çünkü bu bütçe içerisinde 250 milyon dolar değerinde "Suriye Eğit ve Donat Fonu" bulunuyor.
İlk etapta önemini anlamamış olabilirsiniz ama Pentagon geçtiğimiz yıl 12 kez bu fonu kullanarak Suriye Demokratik Güçleri (SDF) adlı gruba silah ve mühimmat yardımı yaptı. Türkiye'nin endişelerini karşılamak için Suriyeli Araplarla oluşurulan SDF içerisindeki güçlerin yüzde 75'ini YPG meydana getiriyor.
"Suriye Eğit ve Donat Fonu" 2017 teklifine göre dikkatle incelenmiş Suriyeli gruplara 210 milyon dolar değerinde silah, mühimmat ve araç verilecek. Ankara devamlı YPG'den PKK'ya geçen Amerikan silahları araya dursun, verilen silahlar da hep Sovyet tipi malzemeden oluşacak. (Bu da neden YPG'den PKK'ya silah geçişi olduğu halde Amerikan yapımı silah bulunamadığını açıklıyor.)
Pentagon tarafından yayınlanan bütçe gerekçesinde ise verilecek silahlar şöyle sıralanmış:
- Sovyet tipi küçük silahlar örneğin AK-47'ler
- Sovyet tipi ağır silahlar, PKM makinalı tüfek, DShk makinalı tüfek,
- 50mm, 82mm, 120mm'lik havan topları
- Anti-tank silahları.
Pentagon'un DAEŞ'e karşı yardım yapacağı Suriyeli muhalif gruplara Toyota Hilux marka dört çarpı dört jipler vereceği de belirtiliyor.
Son dönemlerde ABD-Türkiye arasındaki pazarlıklarını yakından takip edenler ABD Genelkurmay Başkanı General Dunford'ın Ankara ziyareti sonrasında eğit ve donat'la ilgili ilginç mesajlar verdiğini bilir. Daha sonra Savunma Bakanı Ashton Carter da, eğit-donat programının Türkiye'nin önereceği grupların da dahil edilerek yenilenerek yeniden başlayacağını söylemişti.
Çünkü bilindiği üzere Beyaz Saray geçen yıl programın "eğit" kısmından vazgeçerek sadece "donat" yani "silahlanma" kısmına odaklanmıştı.
Bu pozitif gelişmeye rağmen bütçeye YPG konusunda özel ilgi ihtiyacı var.
Washington'daki kaynaklar Kongre'deki Savunma Bütçe Yasası'nda özellikle YPG'ye yönelik, PKK ile parasal ve lojistik bağlarının araştırılmasını zorunlu kılan değişiklikler yapılması gerektiğini söylüyorlar. Buna göre tüm Suriyeli muhalif grupların diğer terör örgütleriyle olan bağlantıları düzenli olarak denetlenmeli ve raporlanmalı.
Durum çok kötü değil.
Mesela Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesi Başkanı yayınladığı bütçe taslağında, Türkiye ve Suriye muhalefeti lehine iki değişiklik yaptı. Buna göre, DAEŞ'e karşı yardım yapılacak Suriyeli gruplar Suriye'deki etnik dağılımı yansıtmalı ve muhalefetteki Sünni grupları da içermeli. İkincisi ise ABD'nin bu grupları sadece DAEŞ'e karşı değil, Esad rejimine karşı da korumak için silahlandırması gerektiği taslağa eklendi.
Bütçe henüz Temsilciler Meclisi'nde tartılışılıyor. Bütçe yasasıyla ilgili müzakereler Mayıs ayı içerisinde de Senato'da devam edecek. Bu sırada Kongre'deki YPG yanlısı ya da Yunan yanlısı siyasetçiler de YPG'ye sınırlama getiren her madde ile mücadele edecekler.
1915 gibi eski Türkiye meselesine her yıl büyük zaman harcayan Türkiye'nin, artık yeni vizyonuna uygun bir şekilde Kongre'deki yeni hayati konularda daha fazla önem vermesi gerekiyor.
Aksi takdirde Kongre'de artık "soykırım"dan öte kaybedeceğimiz çok şey var.