New York Güney Bölgesi Savcısı Preet Bharara'nın geçen ay Türk ve İranlı iş adamı Rıza Zarraf'ı ABD'nin İran yaptırımlarını ihlal ettiği gerekçesiyle Miamı'de tutuklattırması unutulmaya yüz tutmuş bir dosyayı tekrar gündeme taşıdı.
Tüm bunları The Daily Dot'tan Dell Cameron 2014'ta yazdı. Monsegur'un FBI'a muhbirlik yaparak içeriye hapsettirdiği ve bir dönem dünyanın en çok aranan hacker'ı olan Jeremy Hammond'un mahkemeye sunduğu dökümanlardan Monsegur, Hammond ve RedHack'in yoğun bir görüşme trafiği içinde olduğunu görüyoruz.
Konuyla ilgili detaylı bilgiyi 2014'te benim hazırladığım kapsayıcı
şu haberden öğrenebilirsiniz.
Peki bu konu neden önemli? Çünkü eğer Hammond'un mahkemesinde dile getirdiği iddialar doğru ise, FBI Monsegur'un 30'dan fazla ülkeye siber saldırı düzenlediğini biliyordu. Soru, Türkiye'ye saldırılar olurken bunu Bharara'nın da bilip bilmediği üzerine düğümleniyor.
Bununla ilgili olarak Hammond'un mahkemeye sunduğu bir kayıt var. Hammond'un cezasının verildiği duruşmada mahkemeye sunduğu H klasöründe bulunan dökümanlar Monsegur ve RedHack ilişkisini kanıtlıyor. Bu dökümanlarda Hammond kendisinin Monsegur eliyle FBI'ın uluslararası hackleme operasyonlarına alet edildiğini iddia ediyor.
Savcı Preet Bharara FBI eliyle yabancı ülkelere ait websitelerine saldırılmasıyla ilgili iddialara aynı dosya için hazırladıkları Hammond Hükmü Hükümet Notu'nda, 19. ve 20. Sayfalarda bulunan dipnotla cevap veriyor.
Bu cevaptan yapılan şeyleri Bharara'nın az çok bildiğini fakat hackleme olduğuna dair iddiaları kesinlikle Kabul etmediğini görüyoruz:
"Jeremy Hammond yabancı ülkelere ait websitelerinin zayıflıklarını tespit edilmesi ve bazı zamanlarda bu websitelerinin devre dışı bırakılması için Amerikan hükümeti tarafından kullanıldığını iddia ediyor. Bu iddialar temelsiz. Hammond ve işbirliği yapan şahit bu websitelerinin zayıflıklarını tartıştı, fakat gerçekte FBI yabancı ülke hükümetlerini bu aktiviteler ve sitelerinin zayıf noktaları hakkında Hammond tutuklandıktan sonra gerekli bilgilendirmeleri yaptı. Böylelikle bu hükümetler gerekli önleyici adımları atabildi. Hammond'ın iddiaları doğru olsa bile, cezasıyla ilgili bir bağlantısı bulunmuyor."
Konuyla ilgili bu hafta içerisinde Savcı Bharara'nın ofisine tekrar bir soru yönelttim.
Sözcü James Margolin, sorularıma önce Monsegur'un böyle bir şeye karıştığına dair kamuoyuna açık bir kayıt olmadığını dolayısıyla yorum yapmak istemediğini söyleyerek yanıt verdi.
Bir sonraki emailimde ise kendisine Hammond'un mahkeme dosyasını ve yine Bharara'nın konuyla ilgili yorumlarını gönderip, "konu kamuoyuna açık ortamlarda kayıtlı. Bharara bu saldırılardan haberdar mıydı?" diye sordum.
Yorum yapmak istemediğini belirtti.
FBI Monsegur'un bilgisayarını ve evini işbirliği yaptığı dönemde 24 saat gözetlediğini iddia ediyor. Bu durumda bu saldırılar organize edilirken bundan haberdar olmamış olma ihtimalleri neredeyse yok. Ama ABD'li gazetecilerin de söylediği gibi, FBI 30 ülkeye saldırılar olurken bunu pek önemsemedi. Çünkü öncelikle ABD içindeki saldırıların kesilmesi önemliydi ve bu gerçekleşti.
Gelgelelim Monsegur'un Gezi Parkı sırasında gerçekleşen RedHack operasyonlarına katkı verip vermediğine.
Elimizdeki kayıtlara göre Monsegur'un 2012 Ocak ve Şubat'ta RedHack ile kurduğu ilişki belgelenmiş durumda.
Mahkeme kayıtlarına göre Monsegur 2014 yılı sonuna dek hükümetle işbirliği yapmaya devam ediyor. İlk bakışta bu akla FBI muhbirinin RedHack'i Gezi sırasında da manipüle etmiş olabileceğine dair bir izlenim veriyor.
Fakat Monsegur'ün kimliği ve FBI ile işbirliği yaptığı Mart 2012 itibariyle ABD medyası tarafından haberleştiriliyor. Kimliği ifşa edilen Monsegur'un hack dünyasındaki saygınlığı ise zedeleniyor.
Twitter'da söz konusu iddialara yanıt veren Monsegur, 2012'nin ikinci yarısında bir süreliğine tekrar tutuklandığını ve 2013 yılı içinde de internet erişimi olmadığı konusunda ısrarcı.
Monsegur'un RedHack üzerindeki etkisi onun ABD hükümeti karşıtı bir hacktivist olmasından kaynaklanıyordu.
Monsegur'un kimliğinin ifşaası sonrasında, eğer internete erişimi vardıysa bile, imajı bu kadar zarar görmüşken RedHack'in tekrar bu kişiyle irtibata girip girmemek istediği ise soru işareti.
Fakat böyle bir ilişkinin olduğunu kanıtlayacak elimizde delil yok. Burası kesin.