PYD güçlerinin Tel Abyad kentini, ABD'nin havadan verdiği destekle ele geçirmesinin ardından, bölgede bir "etnik temizlik" gerçekleşip gerçekleşmediği bir tartışma konusu olarak gündemi meşgul etmeye devam ediyor.
Özellikle PYD'nin sosyal medyadaki sempatizanları bunun Türkiye ya da IŞİD'e yakın kuvvetler tarafından uydurulmuş bir yalan olduğunu söylüyor.
Bu gerçekten de böyle mi?
Gelin isterseniz İngilizce ve Türkçe basında bu iddialar ilk ne zaman dile getirilmiş bir inceleyelim.
"Kürtlerin etnik temizliği nedeniyle 10 bin Arap göçe zorlandı" ifadesini kullanmış, 2 Haziran tarihli, Londra merkezli The Times gazetesi. Gazeteye konuşan Suriye'deki en büyük insani yardım kuruluşlarından bir kaynağa göre PYD / YPG Suriye'nin kuzeydoğusunda Araplara ait köyleri yakarak etnik temizlik gerçekleştiriyor.
Gazeteye konuşan Mohammed Salih al-Katee, Resulayn yakınlarındaki Tel Tiyab Şarki adlı bölgeden Aralık ayında kaçmak zorunda kalmış, "YPG köyümüzü yaktı ve evlerimizi yağmaladı" diyor.
Haseke, Hasiçi, şehrine 24 kilometre uzaklıktaki El Razzaza'den Mayıs sonunda köy YPG'nin eline geçtikten sonra kovulan Mohammed Alawwad ise şöyle diyor: "IŞİD çekildikten sonra YPG bize geldi ve ayrılmamız gerektiğini söyledi. Biz kaldık. Dört gün sonra, silahlı YPG'liler köyümüze geldi. Bir tanesi eline lastik ve silah olduğu halde evimize geldi ve bizi tehdit ederek ayrılmamızı istedi. Başka şansımız yoktu. Yola çıktığımızda evimizden ateş geldiğini gördüm."
( Söz konusu haberi hazırlayan muhabir Hannah Smith'in Twitter hesabının günlerce PYD yanlısı hesaplar tarafından taciz edildiğini ve kredibilitesini bitirmek için epey dedikodu üretildiğini ekleyelim)
13 Haziran'da bu kez Al Jazeera Türk'ten yine PYD ile ilgili bir etnik temizlik iddiası geldi.
Okuyalım:
Al Jazeera Türk'e konuşan Cephe Suvvar Tel Abyad Komutanı Doktor Ömer Dede, "Türkmen köyleri 1,5 yıldır IŞİD zulmü altındaydı. Şimdi de koalisyon uçaklarının desteğiyle ilerleyen YPG tarafından açıkça köylerimizi boşaltmamız yönünde tehdit ediliyoruz" dedi.
Halep Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu olduğunu, Fransa'nın Lyon Üniversitesi'nde master yaptıktan sonra yeniden ülkesine döndüğünü ve savaşın başlamasıyla Tel Abyad'a bağlı Sert Köyü'nde Türkmenlerden oluşan bir grup kurarak savaşa dahil olduğunu söyleyen Türkmen komutan, şunları anlattı:
"Son günlerde bize açıkca köylerinizi boşaltın, yoksa yakarız diyorlar. Şu an tam hasat dönemi ve kimse köyünü, evini ve binbir emekle ektiği ekinleri YPG'ye bırakmak istemiyor. Ayrıca Türkmenlerin bu tehditleri dikkate alıp Türkiye'ye geçmesi durumunda yeniden Suriye'ye dönme ve evlerine, köylerine kavuşma şansı olacak mı, bilmiyoruz."
Aynı gün Washington merkezli McClatchy gazetesi de benzer bir haber bastı. Haberin başlığı şöyle: "Kürtler IŞİD'in Suriye'deki şehrinde ilerlerken etnik temizlik iddiası"
Gazeteye konuşan Türkmenler ve Araplar Kürtlerin evlerini, hayvanlarını çaldığını, kişisel eşyalarını yaktığını ve arazilerine el koyduklarını söylüyor.
El Baggara kabilesinden 35 taşındaki Jomah Ahmed gazeteye şöyle diyor: "Bizim köyümüzden çıkardılar ve bize burası Rojava dediler. Bize "El Badiye çölüne, Tadmur'a ait olduğunuz yere gidin" dediler." Tadmur bir ay önce IŞİD'in eline geçmiş Tel Abyad'tan 140 kilometre uzaklıktaki bir bölge.
Deyrezzur'da 16 bin kişilik bir kabileye liderlik eden İbrahim Al Khider ise şöyle konuşmuş: "Biz 20 bin yıldır buradayız. Siz yakın zamanda çölden geldiniz. Çöle geri gidin dediler."
Kuzey Suriye'deki Türkmen kabilelerinin sözcüsü Tarik Solo ise PYD'nin bölgede etnik demografiyi değiştirdiğini söylüyor. "Türkmenler yüzyıllardır yaşadıkları arazileri kaybediyorlar" diyor.
PYD Tel Abyad çevresinde Türkmen köyü olmadığını söylerken gazeteye göre bölgede 20 Türkmen köyü var. Bunlardan ikisi ise PYD kontrolüne geçmiş ve nüfusları 40 bini buluyor.
15 Haziran'da ise ABD'de özellikle dış politika alanıyla ilgili olanların yakından takip ettiği Foreign Policy dergisi konuyla ilgili bir haber hazırladı. Burada Suriye'nin Haseke bölgesinden önce IŞİD'ten kaçarak Tel Abyad'a gelmiş, burada da YPG'den korkup soluğu Türkiye'de almış Khodr Al- Fadel'den görüş alınmış. 25 yaşındaki al-Fadel şöyle diyor: "[YPG]'nin evleri, ekinleri yaktıklarını gördük. Bunlar bunu sadece Araplara yapıyorlar. IŞİD evleri ya da mülkleri yakmamıştı, onlar sadece araçları çalmışlardı."
Aynı gün, Suriye muhalefetinden 15 grup, aralarında Ahrar El Şam ve Jeyşel İslam gibi güçlü askeri örgütlenmeler de var, PYD'yi Tel Abyad ve Haseke bölgelerinde etnik temizlik yapmakla suçladı.
17 Haziran'da ise Anadolu Ajansı Türkiye'ye gelen mülteciler ile çeşitli görüşmeler gerçekleştirdi.
"Suriyeli Mehmet Halef, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Tel Abyad'a bağlı Temma köyünde çiftçilik yaptığını söyledi. Yaşadığı bölgenin daha önce DAEŞ'in kontrolünde olduğunu belirten Halef, "Suriye'de bir savaş vardı ama biz köyümüzde sakin bir hayat yaşıyorduk. Hava bombardımanı nedeniyle sürekli yer değiştiriyorduk. PYD gelince 'Köyümüze dönelim evlerimizde yaşayalım' dedik ancak buna izin vermediler. Bizimle konuşmadılar, kim olduğumuzu dahi sormadılar. Sadece 'Çocuklarınızı da alın gidin' dediler. PYD, bizi vatanımızdan etti. Bunun üzerine Türkiye'ye sığındık."
Sistematik mi, bireysel mi?
Şu ana dek basına yansıyan tüm haberlerde mülteci ifadeleri bulunuyor. Bunların ne kadar gerçeği yansıttığını bilmemiz şu anda mümkün değil.
Fakat farklı yabancı ve yerli kaynaklarda benzer ifadelerin bulunması burada bir sorun olduğunu tek başına ortaya koymak için yetiyor.
PYD/YPG sözcüleri birkaç açıklama yaparak Arapların geri gelmesini istediklerini, Tel Abyad'ın kontrolünü ortak bir konseye bırakacaklarını söylediler. Fakat tüm bu açıklamalar var olan mülteci ifadelerindeki gerçekliği de ortadan kaldırmıyor.
Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü (SİHİÖ) bölgede özellikle Esad ve IŞİD karşıtı kuvvetlerin genellikle sözüne güvendikleri bir kuruluş.
SİHİÖ'den Reuters'a konuşan Rami Abdulrahman'a göre YPG'nin sistematik olarak bölgeden insanları çıkarmaya yönelik bir çabası yok, fakat "bireysel ihlaller var".
Sanırım bu yazı etnik temizlik iddialarının "uydurma" olduğu propagandasına bir nebze yanıt olmuştur diye düşünüyorum...
ragip.soylu@sabah.com.tr
@ragipsoylu