Hatırladığım kadarıyla El Cezire Türk'ün açılacağı söylentileri 3 yıldır tarih değiştirerek sürüyor. Kimileri Temmuz'da açılacak diyor, kimileri Eylül diyor, kimileri bir dahaki Ocak ayı diyor. Bu arada tabi Türkiye'ye özgü bir gelenek olarak daha açılmamış bir kanaldan tenkisat yapıldığını da gördük. Türkiye'nin El Cezire'si ortaklığını bozup, onlarca kişiyi işten çıkaradursun Amerika'nın El Cezire'si gümbür gümbür geliyor.
Ocak ayında El Cezire Amerika'nın (Al Jazeera America) ilk kuruluş adımını atan Katar Şeyhi Hamad bin Halife es -Sani (Hamad bin Khalifa Al Thani), eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore'un kablolu kanalı Current TV'yi 500 milyon dolara satın aldı. Böylelikle El Cezire'nin daha yayına başlamadan 50 milyon haneye ulaşabilecek bir yayın altyapısı edinmesi sağlandı. Bu rakam CNN, Fox ve MSNBC'nin ulaştığı hane sayısının yarısına tekabül ediyor.
12 büro ile CNN'in rakibi
Daha birkaç yıl öncesine kadar Al Jazeera English (El Cezire İngilizce) ABD'de yayın yapacak mecra bulamıyordu. 2006 yılında El Cezire İngilizce yayın hayatına başladığında Bush yönetiminin sert direnişiyle karşılaşmıştı. Hüsnü Mübarek'in devrildiği Mısır ayaklanması sırasında kanal başlattığı bir kampanya ile izleyicilerinden "ABD'de El Cezire talep etmelerini" istemişti. Bu kampanya zamanla bir kamuoyu da oluşturmuştu. Görünen o ki aradan yıllar geçmesine rağmen El Cezire'nin ABD'ye giriş stratejisi hala bazı hassasiyetleri gözetmek zorunda. Usame Bin Ladin yanlısı yayın yapmak ve Antisemitik olmakla suçlanan bir kanalın ABD izleyicisine tam anlamıyla ulaşabilmesi için çok dikkatli adımlar atması gerekiyor. New York Times'ın haberine göre kanalın açılışı bu yüzden Temmuz ayından Ağustos'a alındı bile.
El Cezire Amerika'nın szöcüsü Tony Fox, kanalın merkezinin New York olacağını ve daha çok iç politikaya yönelik haberler yapılacağını açıkladı. Kanal CNN'le aynı sayıda, ABD çapında 12 büroya sahip olmayı düşünüyor. (Bu rakam Fox ve MSNBC'nin üstünde) Pew Research Center'ın konuyla ilgili çalışmasına göre kanal 5 yabancı büroya sahip olacak. Ve El Cezire'nin halihazırda sahip olduğu dünya çapındaki 65 büroyu da kullanacak. (Karşılaştırmak için BBC'nin 41, CNN'in 33, MSNBC'nin 14 uluslararası bürosu bulunuyor. )
800 kişi çalışacak
El Cezire şimdiden 800 kişiyi çalıştıracağını açıkladı. Soruşturmacı gazetecilik bölümünde 16 kişiyi istihdam edecekler. Bunlardan biri Beyaz Saray, biri Kongre ile ilgilenecek. Kanalın Washington DC'deki basın müzesi Newseum'dan da yayın yapacağı belirtiliyor.
Kanalın yayın çizgisine ilişkin detaylar da yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Buna göre El Cezire Amerika 11 saat klasik haber, 3 saat sabah programı, 1 saat magazin programları ve 1 saat de haber formatında magazin yayınlamayı düşünüyor. Bunlar belgesellerden, talk-show'lara kadar geniş bir çerçeveyi içerecek. Kanal kadrosuna CNN'in eski ekonomi şefi Ali Velshi'yi, New York Times'ta araştırmacı gazetecilik yapan Ed Pound'u, Reuters'tan John Meehan'ı, The Huffington Post'tan Andrea Stone'u, en önemlisi de Time'ın başarılı editörü Tony Karon'u kadrosuna katmayı başardı.
Kanalın kuruluşunu bizzat El Cezire'nin Uluslararası Operasyonları'ndan sorumlu yöneticisi Ebab Al Shibabi (Ebib El Şibabi) yönetiyor. Kanalın başına henüz bir Başkan ve Başkan yardımcısı da henüz atanmadı. Kanalın çalışanları şimdiden üniversiteleri dolaşıp yeni mezunlara iş vaadetmeye başlamış bile.
Türkiye'de ve özellikle bazı bilinen Arap yorumcularda sert bir El Cezire "şüpheciliği" var. Elbette hiçbir kanal saf bir doğruculuk ile hareket etmiyor. Her birinin bir ajandası var. Öyle olmasa aynı anda onlarca haber kanalına sahip olmak zorunda kalmazdık. Sadece biri herkese yeterdi. Fakat El Cezire'nin habercilikteki başarısını görmek için sadece El Cezire İngilizce ile CNN International (CNN Uluslararası)'nı aynı anda seyretmeniz yeterli. France 24, RT, BBC News... Hepsi doyurucu haber verme konusunda El Cezire'nin gerisinde kalıyor. Bu nedenle eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve Cumhuriyetçilerin kıdemli Senatörü John McCain kanalın hakkını teslim ediyor.
Hillary Clinton, 2011'in Mart ayında Senato'da yaptığı "enformasyon savaşını kaybettik" başlıklı konuşmada şöyle demişti:
"El Cezire medyanın bir süredir lideri ve insanların düşüncelerini ve tavırlarını değiştiriyorlar. Sevin ya da nefret edin etkililer. El Cezire'nin izleyicisi ABD'de artıyor çünkü gerçek haberi sunuyorlar. Buna katılmayabilirsiniz fakat izlerken milyonlarca reklam görmek yerine gerçek haberleri aldığınız hissine kapılıyorsunuz. Ve bizim kanallarımızda yaptığımız, kişilerin tartıştığı işler özellikle bizi bile bilgilendirmiyor, yabancılar için konuşmuyorum bile. "
Clinton konuşmasında Rusya'nın RT, İran'ın Press TV ile ABD'nin enformasyon savaşında ciddi rakipleri haline geldiğini söylemişti. Etrafımıza şöyle bir baktığımızda Türkiye'den İngilizce yayın yapan hiçbir kanal olmadığını rahatlıkla görebilirsiniz. Sizce de hep küçümsenen İran'dan bir adım öne geçip adam akıllı bir uluslararası kanal kurmanın vakti gelmedi mi? Bence geldi de geçiyor, fakat Türkiye'nin sığ medyası henüz buna hazır değil.