Bütün dünyanın kilitlendiği Cemal Kaşıkçı cinayeti, Türkiye'nin kararlı, diplomasiye uygun ama tavizsiz tavrı sayesinde yavaş yavaş aydınlanıyor. Bu tarih kitaplarına geçecek, üzerine kitaplar yazılıp, filmler çekilebilir mahiyetteki cinayeti Suudi Arabistan bizim çabamız ve olayın üzerine gidişimizle kabul etmek zorunda kaldı. Ancak halen bir çok soru yanıtlanmış değil. Kim, neden ve hangi hesapla bu cinayeti planladı?
Arabistan'dan gelen infaz timinin Cemal Kaşıkçı'nın ölümünü gerçekleştirdiğini biliyoruz. Bedene hala ulaşılamadığı söyleniyor ancak ben kısa süre içinde bu konuda bir açıklama geleceğini düşünüyorum. Belli ki Kaşıkçı Suud ailesinin içindeki iktidar savaşına kurban gitti.
Unutmayalım, yalnızca bir gazeteci değil, veliaht prens Bin Selman'ın saray darbesinden önceki dönemin önemli unsurlarından biriydi Kaşıkçı. Müesses nizamın parçasıydı. Suudi Arabistan'ın J. Edgar Hoover'ı olarak tanımlayabileceğimiz eski İstihbarat Şefi ve saltanatın önemli isimlerinden Faysal el Turki'ye çok yakındı. Turki ve bin Selman'ın arasının hiç iyi olmadığı biliniyor.
Bu manzara cinayetin veliaht prensin emri ya da bilgisi olmadan işlenemeyeceğini gösteriyor. Ancak Batı medyası da dahil olmak üzere bazı çevrelerde bunun ona karşı bir komplo olarak planlandığı tezini dile getirenler de var. Bu teze göre cinayet bin Selman'a yıkılacak, bin Selman güç kaybedecek, onun yerine aile içinde rakipleri geçecek.
Ancak bu senaryoyu doğru kabul etmek için veliaht prens bin Selman'ın, İstanbul Başkonsolosuna kimin hangi emri ne güvenceyle verdiği, infaz timini Türkiye'ye kimin gönderdiğini kanıtlarıyla ortaya çıkarması lazım. Çünkü bu isimler kelleleri pahasına kendi kendilerine hareket edemeyeceklerine göre ancak çok güçlü bir desteğin arkalarında olması gerekir. Kral Abdülaziz dışında böyle bir güç yok. Kaşıkçı'nın görüşleri ve eski konumunu düşündüğümüzde bu mümkün değil tabi.
Kısacası bütün oklar hala ve ısrarla bin Selman'ı gösteriyor. Ancak buna rağmen Arabistan'ın dengelerinde fazla bir şey değişecek ya da Arabistan bu cinayetten zarar görecek gibi bir izlenim vermiyor maalesef. Riyad'da yapılan ekonomik zirve dünyada sadece para ve gücün son sözü söylediğini gösterir mahiyette ilerliyor. Herkes halka arz edilmek üzere olan Aramco'dan gelecek ranta odaklanmış durumda. Öte yandan Kaşıkçı'nın oğlu zorla babasının katillerinin elini sıkmaya zorlanıyor ve bu içler acısı fotoğraf dünyaya servis ediliyor. Trump yönetimi göstermelik bir kaç açıklama yapsalar da Trump onun için Arabistan'dan gelecek paradan daha önemli hiç bir şeyin olmadığını açıkça gösteriyor.
Kısacası Kaşıkçı cinayetini Türkiye çözmek için elinden geleni yapsa da dünya bu cinayetin katillerine adaleti hatırlatmak ve hesap sormaktan çok uzak…