Türkiye ile İsrail'in üst düzey temaslarda bulunduğu, Mavi Marmara'dan beri donan ilişkilerin yeniden ısınmaya başladığı, Gazze'ye ambargonun kaldırılması, Mavi Marmara ile ilgili tazminat ödenmesi ve Hamas gibi başlıkların önemli bir kısmında çözüme ulaşıldığı bir süredir konuşuluyor. Ancak henüz nihai bir sonuca ulaşılmış değil. Öte yandan pazartesi günü Reuters'ın mart ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Washington'da İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz ile güvenlik zirvesi öncesi bir görüşme yaptığını yazması ve bu görüşmeyi olumlu olarak betimlemesi süreçte önemli bir gelişme. Bu görüşme Mavi Marmara'dan beri yapılan en üst düzey temas.
Bu temasta özellikle enerji konusunun öne çıktığı ileri sürülüyor. Unutmamak gerekir ki İsrail ve Kıbrıs'ı çevreleyen denizde yüz milyarlarca dolarlık doğalgaz rezervi var ve İsrail'in bu rezervden istifade edebilmesi için Türkiye'nin yardımı şart.
İsrail ve Kıbrıs Doğu Akdeniz havzasında 3450 milyar metreküp doğalgaz rezervi üzerinde oturuyorlar. Bu rezervlerin mali değeri 700 milyar dolar! Ve bu yalnızca kanıtlanmış olan. Bazı araştırma şirketlerine göre kanıtlanmamış olanlar bunun birkaç katı olabilir. Peki, Türkiye'nin yardımına neden ihtiyacı var?
Deniz altındaki rezervleri çıkarmak maliyetli ve meşakkatli bir süreç. Ve gaz çıkarıldıktan sonra onun için pazar bulmak gerekiyor. Hatta pazarı önce bulmak gerekiyor zira gaz ellerinde kalırsa bu süreç yüksek maliyet nedeniyle işleyemez. Peki, İsrail'in yeterli pazarı var mı? İlk akla gelen müşteri Ürdün, zira Ürdün hali hazırda İsrail'in doğalgaz müşterisi. Ancak Ürdün yeterli ölçekte bir müşteri değil. Öte yandan bölgede İsrail'in çevresine baktığımızda komşuları Suriye ve Lübnan pek umut vaat etmiyor, zira İsrail bu iki ülke ile de kavgalı. Dolayısıyla rezervlerin çıkması ve çarkın dönmesi için İsrail'in 2 temel aktöre ihtiyacı var: Mısır ve Türkiye. İsrail Türkiye'ye uzanan bir boru hatta istiyor. Zira böyle bir hat İsrail için Türkiye'nin yanı sıra Avrupa'ya da açılabilmenin yolu demek.
Bu denkleme baktığımızda ilişkilerin düzelmesi İsrail için hayati önemde. Elbette Türkiye de bölgedeki sıkıntılar ve Batı'nın ısrarlı ve yanlış PYD politikası nedeniyle yalnızlaşırken yeni ittifakları önemsiyor. Nihayetinde Mavi Marmara ile ilgili özür dilendi, tazminat konusu üzerinde uzlaşıldı. Gazze'ye ablukanın delinmesi ile ilgili önemli gelişmeler var. Burada hala tartışmalı olan başlık Hamas ancak o da görüşmelerin başarıyla sonuçlanması önünde ciddi bir engel olarak gözükmüyor zira İsrail bu gaz meselesi nedeniyle yeniden ilişkilerin başlaması için çok ciddi çaba harcıyor. Haaretz bu hafta sonu görüşmelerin karara bağlanacağını ve masaya gelecek son hususun Hamas'ın İstanbul bürosunun kapatılması olduğunu yazdı.
Süreç hızlı bir şekilde ilerliyor. Bu sürecin mekik diplomasi ayağını da Türkiye'den New York'taki BM daimi temsilciliğine atanan Dışişleri Bakanlığı müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve İsrail'den Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Dore Gold ve Başbakan Netanyahu'nun özel temsilcisi Joseph Ciechanover yürütüyor. Temel ısı kaynaklarından biri olan doğalgaz burada da buzu çözecek gibi görünüyor…