Bilindiği üzere çözüm sürecinde Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra kurulan yeni hükümet ile kaldığı yerden ve daha hızlı bir tempo ile devam edilmesi iradesi söz konusuydu. Eski Dışişleri Bakanı yeni Başbakan Ahmet Davutoğlu, dönemin başbakanı ve yeni cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Bu yola başımı koydum" dediği Kürt sorununun çözümünde hızlı bir başlangıç yapma niyetindeydi. Eylül başında HDP ile görüşmeler hızlanmış, örgüt lideri Öcalan ise devletle yol haritası üzerinde anlaştıklarını duyurmuştu.Bu arada IŞİD Kobani'ye yüklenmeye devam ediyor, Obama Erdoğan'a "Kobani her an düşebilir" diyordu. Bir seneye yakındır ülkenin Güneydoğusunda örgüt AK Parti'nin IŞİD'i desteklediği yönünde kara propaganda yapmış ve epey de etkili olmuştu. Ne de olsa bu propaganda savaşında Batı'nın önemli gazeteleri de ciddi bir çaba harcıyordu. Türk-Kürt barışı bölgede dengeleri değiştirme gücüne sahipti.
Olan oldu ve siyasi bir parti, yani HDP insanları sokağa dökülmeye çağırdı. Özellikle ülkenin güneydoğusunda büyük bir anarşi yaşandı, sakallı Kürtler IŞİD yanlısı diye vahşice infaz edildi. Özellikle dindar ve geçmişi yine şiddetle dolu, ancak uzun zamandır siyasete intibak etmeye çalışan Hüda-Par merkezlerine provokatif saldırılar yapıldı, 51 vatandaş öldürüldü. Çözüm Süreci başka herhangi bir ülkede bu şartlarda sona erer ve savaş başlardı. Ancak çiçeği burnundaki hükümet hem şiddete karşı, hem de sürece sahip çıkma yönünde çok iyi bir sınav verdi. Böylelikle Öcalan ile müzakereler üzerinde yeni bir safhaya geçildi. Hükümetin en öncelikli şartı kamu düzeninin şantaj olarak kullanılmamasıydı. Bir yandan savaş başlatma tehdidi yapılırken barış konuşmak olanaksızdı.
Yeni yol haritası Öcalan'dan çıkarak evvelki günlerde örgütün dağ kadrosuna, yani Kandil'e ulaştırıldı. Kandil, Öcalan'ın yol haritasını kabul ettiklerini ilan etti. Süreç tam çökerken, eskisine nazaran daha güçlü bir yolda buldu kendisini. İşte akıl ve cesaretin gücü. KCK'nın yaptığı açıklamada heyet ile KCK arasında yapılan toplantının bugüne kadar yapılanlardan farklı olarak çok geniş katılımlı gerçekleştiği, toplantıya KCK'nın tüm karar mercilerinin katıldığı belirtildi. KCK yetkilileri heyete, "Demokratik Çözüm ve Müzakere Taslağının tam bir karar birliği ile kabul edildiğini, bu taslak doğrultusunda nihai çözüme gitmek için örgüt olarak tüm görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye hazır olduklarını ifade etti. HDP heyeti tarafından yapılan yazılı açıklamada KCK'nın Öcalan'ın hazırladığı takvime uymayı kabul ettiği bilgisine de yer verildi. KCK'nın tüm bu konularla ilgili ayrıntılı bir açıklama yapacağı da belirtilen açıklamada örgütün, izleme heyetinin bir an önce çalışmaya başlaması gerektiği vurgusu da yer aldı. KCK'nın yapacağı tüm açıklamaların ve taahhüt ettiği tutumların süreci takip etmek üzere izleme heyetinin denetimine açık olacağı da ifade edildi.
Çarşamba günü Ankara'da bir basın toplantısı düzenleyen HDP İmralı heyeti üyelerinden Sırrı Süreyya Önder, heyetin Kandil'den dönüşü sonrasında taslağın kamuoyuna açıklanacağını söylemişti. Taslak açıklandıktan sonra ise heyetin bu hafta içinde ikinci defa Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile bir araya gelmesi bekleniyor. HDP heyetinin İmralı ziyaretinin ise bu hafta ya da bir sonraki hafta yapılması planlanıyor. Süreç büyük bir engeli daha atlatmış gözüküyor. Umarız yeni bir sorumsuzluk sergilenmez ve barış bu bahara yetişir.