Rusya Devlet Başkanı Medvedev, Amerika tarafından NATO bünyesinde oluşturulan ve rampaları Polonya'ya, radarları ise Türkiye'ye yerleştirilecek olan Füze Kalkanı'na karşılık Rusya'nın Kaliningrad başta olmak üzere ülkenin güney ve batı yakasına yeni anti-füze sistemleri yerleştirebileceğini açıkladı.
Medevedev açıklamasında daha da ileri giderek, Rusya'nın ABD ile yaptığı nükleer silahların azaltılmasını öngören START anlaşmasından çekilebileceğini ve ABD'nin Avrupa'ya füze kalkanı yerleştirme planını ilerletmesi ve Rusya'nın hassasiyetlerini göz önünde bulundurmamaya devam etmesi halinde ABD ile yaptıkları silahların kontrolüyle ilgili anlaşmaları askıya alabileceklerini ve ABD'nin Avrupa'daki füze kalkanı sahalarını hedef alabileceklerini ifade etti.
Medevedev'in açıklaması sonrasında, önceki gün Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Tommy Vieto yaptığı açıklamada Avrupa'da konuşlandırmayı planladıkları füze kalkanı sisteminde her türlü değişikliği reddetti. Vieto "Müttefiklerimize karşı İran'dan gelen ve giderek daha büyüyen nükleer tehdide yanıt olarak caydırıcılığı hedefleyen anti-füze savunma projemiz konusunda, ABD, Rusya ile her zaman açık ve şeffaf bir yol izledi. Birçok iletişim kanalı aracılığı ile Rus muhataplarımıza, Avrupa'ya konuşlandırılması öngörülen anti-füze sistemlerinin Rusya'nın stratejik caydırıcılığını tehdit etmediğini ve tehdit edemeyeceğini ifade ettik. Bu işbirliği çerçevesinde füze konuşlandırma projelerimizde hiçbir şekilde değişiklik ve sınırlama yapmayacağız" dedi.
ABD genel çerçevede NATO şemsiyesi altında kurmayı planladığı Füze Kalkanı'nın İran'ın nükleer geleceğine karşı olduğunu, Rusya ile hiçbir alakası olmadığını fakat Rusya ise bu sözlü teminatı yeterli ve makul bulmadığını, yazılı bir taahhüt istediğini fakat ABD'nin böyle bir yazılı teminata yanaşmadığını her fırsatta ifade ediyor.
Polonya, Romanya, İspanya ve Türkiye de kurulacak olan füze kalkanı ile ilgili olarak en son geçtiğimiz 13 Kasım'da Honolulu'da gerçekleşen APEC Zirvesi'nde Medvedev ve Obama konuyu müzakere etmiş ve görüşme sonrasında yaptığı değerlendirmede Medvedev herhangi bir ilerleme kaydedilemediğini ifade etmişti. Medvedev'in açıklamasında Baltık Denizi kenarındaki Kaliningrad'a kısa menzilli İskender Füzeleri yerleştirebilecekleri tehdidinde bulunmasının tek sebebi Polonya'dır.
Nitekim 24 Ekim'de USASABAH'ta yazdığımız "Füze Kalkanı ve Polonya" başlıklı yazıda "ABD ve Rusya arasında bundan sonra gelişecek gerilimin merkezi Polonya'dır" demiştik. Bu sebepten dolayıdır ki Medvedev yaptığı açıklamada sadece bir sahanın adını özellikle zikretmiştir ki; bu da Kaliningrad. Kaliningrad Rusya'nın toprak bütünlüğü dışında kalan ve Rusya ile direkt kara bağlantısı olmayan Rusya'ya ait tek toprak parçasıdır. Baltık Denizi'nin orta şeridinde duran Kaliningrad, Rusya için Avrupa'daki en uç gözetleme kulesidir ki hem bütün Baltık Denizi ve İskandinav Yarımadası'nı hem de Kuzey Avrupa'yı izleme imkanı sunan hassas bir stratejik üstür. Kaliningrad Polonya sınırıdır ki; Kaliningrad şehir merkezi Polonya sınırına sadece 70 kilometredir. Kaliningrad sınırı-Varşova arası ise sadece 250 kilometredir. Medvedev'in kısa menzilli İskender füzelerine işaret etmesi Kaliningrad'ın bu stratejik konumundan aldığı güçtendir.
"Füze Kalkanı ve Polonya" başlıklı yazıda Polonya ile ilgili şunları ifade etmiştik: "ABD'nin Füze Kalkanı konusunda Polonya'dan vazgeçmemesi, ABD'nin Polonya'yı, Almanya ile Rusya arasında her ne pahasına olursa olsun bir tampon olarak tutacağını gösteriyor. Bu hem Avrupa'nın güvenliği ve bu güvenliğin geleceğine dair hem de ABD-AB-Rusya arasındaki stratejik denge ve hesapların geleceğine dair özellikle Rusya ve Almanya için büyük bir mesajdır. Füze Kalkanı'nın Polonya'da kurulacak olması, ABD'nin Avrupa'nın geleceğini ne Rusya'ya ne de Almanya'ya ya da her iki gücün gelecekte muhtemel olan ittifakına bırakmayacağının işareti olarak görülebilir. Rusya açısından Batı'ya yayılmanın ve Avrupa'yı mümkün olduğu yere kadar kuşatabilmenin iki kilidi varsa birisi Ukrayna diğeri Polonya'dır. Kalkanın Rusya ve AB arasında, Polonya gibi her iki taraf için de çok önemli bir bölgeye yerleştirilecek olması, Avrupa'nın güvenliği ve gelecekte bu güvenliğin hangi parametreler üzerine inşa edileceğine bir işaret olacaktır. Füze Kalkanı'nın NATO şemsiyesi altında Rusya ve Avrupa arasında Polonya'ya kurulacak olması, ABD'nin gelecekte de Soğuk Savaş yıllarındaki "Atlantik İttifakı"nı canlı tutacak enstrümanları dizayn etmek niyetinde olduğunun açık bir göstergesidir."
Nasıl ki ABD, NATO'yu uluslararası bir güvenlik enstrümanı olarak gelecekte de kullanmayı planlıyorsa, Rusya da hala Soğuk Savaş ruhundan ve Sovyet İmparatorluğu Mefkûresi'nden vazgeçmiyor. Rusya'nın Kazakistan ve Belarus ile Ortak Gümrük Birliği'ne geçmiş olması, Putin'in hedefin tam Avrasya Birliği olduğunu, yine aynı günlerde "Belarus'un Rusya ile birleşme vakti gelmiştir" açıklamaları bu yoldaki köşe taşları gibi duruyor. Rusya bu varoluş stratejisinden dolayı kendi açısından tabii olarak eski Varşova Paktı'nın hâkimiyet sahasına, özellikle Doğu Avrupa-Kafkaslar ve Orta Asya'ya özel önem veriyor. Ve kendi geleceğinin bu bölgelerin kaderi ile mukadder olduğunu düşünüyor. Bu sebepten dolayıdır ki başta hem ABD hem de Çin ile zaman zaman krize sürüklenmeyi dahi göze alıyor, bunun için hazırlıklar yapıyor. Orta vadede giderilmesi pek de mümkün görünmeyen ekonomik, demografik, teknolojik-sınaî dezavantajlarına rağmen. (Fakat şu da bir gerçek ki aynı Rusya mezkûr noktalardaki dezavantajlı konumunu, askeri üstünlüğünün verdiği caydırıcı güç ve enerji konusundaki tedarikçi güç konumu ile kapatmaya çalışıyor.)
Görünen o ki Polonya Meselesi ABD-Rusya arasındaki tansiyonu gelecek günlerde daha da yükseltecek. Rusya'nın olası bir misillemesi karşısında eğer Ortadoğu'da yeni bir kriz (Suriye, İran gibi) patlak vermezse, ABD bir ileri adım daha atıp Füze Kalkanı'na stratejik bir Doğu Avrupa ülkesini (Bu Çek Cumhuriyeti ya da Slovakya olabilir) de dâhil etmek isteyecek ve Polonya'dan son ana kadar vazgeçmeyecektir. Rusya ise son ana kadar direnecek, Afganistan ve İran başta olmak üzere birçok karta oynayabilecektir. Dünya basınında, Rusya-Çin-İran arasında hayata geçirilme ihtimalinden bahsedilen füze kalkanı bu oyunun bir parçasıdır. NATO'nun gelecekteki etkinliği, gücü ve bu gücün sağlayacağı hâkimiyet sahasının sınırları Füze Kalkanı'nda yatıyor. Rusya-ABD (NATO) arasındaki oyun Polonya'da test edilecek.
baha.erbas@usasabah.com