Mart'ta eyalet, Eylül'de parlamento seçimleri var.
Oyları düşüşte.
Mülteci kriziyle başı belada.
Bunca derdi varken, Türkiye'ye geldi, anayasa değişikliğini sorguladı.
Merkel Ankara'dayken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Alman medyasına röportaj verdi. DW'ye konuşan Kılıçdaroğlu, anayasa düzenlenmesini şikayet etti, referandumdan evet çıkarsa Türkiye'de kimsenin can ve mal güvenliğinin kalmayacağını söyledi.
Merkel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'la yaptığı görüşmelerin ardından Kılıçdaroğlu ve HDP heyetiyle de bir araya geldi.
Kılıçdaroğlu muhtemelen bu şikayetlerini Merkel'in yüzüne de söyledi.
Nitekim Merkel'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'la kameraların karşısına geçtiğinde ilk sözleri anayasa değişikliğine olan tavrıyla ilgiliydi.
Yasama, yürütme ve yargının tek elde toplanacağı hatta tamamen yok edileceği yalanından yola çıkarak bir takım laflar sarf etti.
Alman gazeteci "muhalefetin iddiaları böyle" diye Merkel'e destek çıktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan hemen müdahale etti, "muhalefetin anayasa değişikliğiyle ilgili söylediklerinde en ufak bir gerçeklik yok" dedi. Değişikliğin özünü Merkel'in de Alman gazetecilerin de yüzüne haykırdı.
Buradan çıkan bazı sonuçlar var.
Ortadaki açık bir manüpilasyondur.
Bunu yapan da CHP-Alman medyası ve Merkel üçlüsüdür.
CHP, referandum konusunda Türkiye'den, Türk halkından ve hatta kendi seçmeninden umudu kesmiş olsa gerek ki Alman medyasına, Alman Başbakanına, Alman kamuoyuna bel bağlamış.
Merkel de bunca derdi varken hepsini bir kenara bırakıp, CHP'nin sözcülüğünü yapmaya gelmiş.
CHP 'hayır' propagandasını Almanlar üzerinden yapıyor.
Merkel'i kendilerine şikayet merci tayin etmişler, Merkel de hiçbir işi kalmamış gibi Türkiye'de anayasa değişiyor, Türkiye de modern bir anayasaya kavuşacak, Türkiye de istikrarlı bir sistemle yönetilecek diye dertlenip, referandumdaki görüşünü açıklıyor.
Türk halkı bunu yer mi?
Asla yemez.
CHP ile HDP kampanyalarında bile yerli değiller maalesef.
Yine Türkiye düşmanlarıyla iş tutuyorlar.
Halk bunları görüyor.
Vatandaş şunu demiyor mu sanıyorsunuz, "yahu bu Alman Başbakanı Cumhurbaşkanlığı sistemine bu kadar karşıysa bu işte bir bit yeniği vardır".