Amerika Suriye'de PKK-PYD terör örgütünü neden bu kadar ısrarla savunuyor? Türkiye bu duruma en sert tepkileri gösterirken neden geri adım atmaya asla yanaşmıyor?
Şöyle bir projesi var çünkü Suriye'nin kuzeyini Irak'ın kuzeyiyle birleştirip, Kuzey Irak'taki enerji kaynaklarını, Türkiye'yi by-pass ederek, PYD terör örgütüne verdiği topraklar üzerinden Akdeniz'e indirmek.
Bu, ABD'nin Suriye'deki nihai amacı ancak yeni bir şey değil özellikle son 1,5 yıldır sürekli konuşulan bir konuydu.
Ancak geride bıraktığımız hafta gördük ki ABD bu amacını artık iyice açık ediyor.
DAEŞ'le mücadele adı altında destek verdikleri PYD terör örgütünün işgalinde bulunan Suriye'nin kuzeyinde, Türkiye sınırındaki, Haseke kentine yeni bir askeri üs kuruyor.
O bölgede ABD'nin Haseki'ye bağlı Rimelan ile Halep'e bağlı Ayn el Arap ya da Kobani denilen ilçesinde iki adet askeri üssü vardı.
Şimdi ise yine Haseki'ye bağlı Şeddadi'de üçüncü üs kuruluyor.
Amerika, Suriye'ye kurduğu askeri üsler aracılığıyla PYD terör örgütünü daha rahat ve güvenli şekilde silahlandırabilecek.
Amerika'nın üçüncü askeri üs olarak belirlediği Şeddadi, Suriye'nin kuzeyindeki en önemli petrol tesisleri ve enerji yataklarının bulunduğu bölge.
Amerika durumu Rakka'ya yapılacak olan operasyonla izah etmeye çalışsa da Rusya'ya göre Suriye'deki ABD üslerinin sayısının arttırılmasında başka bir ajanda var.
Çünkü Ruslar, ABD'nin üs kurduğu noktalardaki petrol ve doğalgaz rezervlerine 2008 yılında Şam rejimiyle vardıkları anlaşma çerçevesinde ciddi yatırım yapmışlardı.
Ruslar, ABD'nin Suriye'deki enerji kaynaklarının başına önce PYD'lileri geçirdiğini sonra bizzat kendilerinin geçtiğini söylüyor. O bölgelerdeki gerçek hak sahipleri kim sorusuna ise "Beşar Esat dolayısıyla biziz" yanıtını veriyor.
Kurban Bayramı sonrası ABD, Deyruzzor kentinde DAEŞ teröristleri yerine rejim askerlerini bombaladı.
Rejim karşılık olarak BM yardım konvoyunu vurdu sonra da ateşkesi bozdu, Halep'te bir haftada yaklaşık 1000 kişiyi katletti.
Sonra Rusya ile ABD arasında Suriye odaklı son yılların en şiddetli söz düellosu başladı. Karşılıklı suçlamalar, birkaç gün sonra yerini tehditkar açıklamalara bıraktı.
Aslında Rusya ile Amerika'nın 17 Eylül'den bu yana Suriye krizinde karşı karşıya gelmelerinin en önemli nedenlerinden biri de PYD işgalindeki topraklarda yani hem enerji rezervlerinin olduğu hem de enerji transferi için güzergah olarak çizilen koridordaki hakimiyet savaşı.
