İsrail uzun bir aradan sonra Mescid-i Aksa'daki yaş sınırlamasını kaldırdı. Peki bu ne anlama geliyor, İsrail geri adım mı attı?
İsrail yönetimi yaklaşık 2 yıldır Mescid-i Aksa'ya sadece 45 veya 50 yaşın üzerindeki Filistinlilerin girişine izin veriyordu. Son Cuma namazı için bu yasak kaldırıldı. Her yaştan Müslüman camiye girebildi.
Yani olması gereken oldu. Bir Müslümanın bir camiye girip, namaz kılmasına bir Yahudi'nin engel olması zaten izah edilebilir bir durum değil.
İsrail geri adım mı atmış oluyor, şimdi sorulan soru bu. Ben aksine geri adım gibi bir durumun söz konusu olmadığını düşünüyorum.
Bu sadece bir aydır doruğa çıkan Mescid-i Aksa saldırıları sırasında İsrail'in sürekli yaptığı nabız ölçme politikasından ibaret gibi duruyor.
Tansiyonu önce zirveye çıkarıyorlar ardından düşürüyorlar. O sırada etrafta ne olup bitiyor ona bakıp, süreci yönetiyorlar.
Şu an yaptıkları da bu. Çünkü yaş sınırının kaldırılmasıyla Mescid-i Aksa özgür falan olmadı. Aksa'da namaz hala silahların gölgesi altında kılınıyor. İçeri girebilmek için askerin onayı şartı. Cuma sabahları Mescid-i Aksa'nın içinde bulunduğu eski şehrin etrafındaki caddeler trafiğe kapatılıyor. 4-5 ayrı kontrolden geçtikten sonra camiye girilebiliyor.
Asker kapıda, polis ise avluda. İsrail polisinin Mescid-i Aksa avlusunda sabit nöbeti var. Yani baskına bile gerek yok en ufak bir durumda polis direk içeride müdahale edebiliyor.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Ürdün'deydi. Abbas ve Netanyahu ile görüştü. Mescid-i Aksa Ürdün'ün himayesinde bu nedenle Kral Abdullah, Aksa krizindeki görüşmelerde direk rol aldı.
Neticede İsrail, Müslümanların camiye girişine izin verdi. Aksa üzerindeki işgal planları ise baki. Çünkü Yahudilerin içeri girişleri devam edecek ve 10 yıllık bir süreç sonunda da önce Mescid-i Aksa'nın bölünüp yarısının sinagog olarak kullanılması sonrasında da büyük Yahudi mabedinin inşa edilmesiyle ilgili sabit projeler var.
Aksa dini özelliklerinin yanı sıra Filistinliler için psikolojik bir önem de taşıyor. İşgal altındaki Filistinlilerin kendilerini tek özgür hissettikleri yer orası. İsrail bu özgüveni kırmak için de Mescid-i Aksa damarına bile bile basıyor.
Onunla birlikte Filistin'de tek sorun Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya girmeleri değil. Kudüs Yahudi şehri haline getiriliyor, Filistinlilerin evleri yıkılıyor, Batı Şeria'daki durum da aynen öyle. Esirlerin işkence görmesi, Kudüs gibi BM tarafından bağımsız statüye sahip bir şehrin sokaklarında İsrail kolluk kuvvetlerinin keyfi uygulamaları, gelişi güzel tutuklamalar, yargı önüne çıkarılmadan yıllarca hapsedilen insanlar, evsiz bırakılan Filistinliler, utanç duvarı gibi çok sayıda problem var. Gazze ise kendi başına büyük bir kriz zaten.
Durum böyle olunca İsrail'in Mescid-i Aksa'daki yaş sınırlamasını kaldırmasının ne önemi olabilir ki? Kaldı ki zararı bile çıkabilir.
Bugün Müslümanlar rahat rahat Aksa'ya girsin, yarın da Yahudiler. İsrail zaten Aksa planının ilk aşamasında bunu talep ediyor.
Yahudilerin ziyaretleri devam ettikçe İsrail şunu söyleyecek, "bakın ben Cuma günleri camiyi size açtım ama Yahudiler girince tepki gösteriyorsunuz" diyerek durumu meşrulaştırma yoluna gidecek.
Bunu yaparken de ABD'yi arkasına almış olacak.
Zaten İsrail Dışişleri Bakanlığı son olaylarından ardından Tel Aviv ve Kudüs'teki 60 yabancı ülkenin temsilcilerine brifing verdi, İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa baskını sırasında Filistinlilerin taş atarken çekilen görüntülerini gösterdi.
Şimdi sorulması gereken soru şu, "senin asker olarak camide ne işin var, sen oraya girip saldırmazsan kimse sana taş atamaz" ama İsrail anlatınca böyle olmuyor, akılda kalan sadece Filistinli çocukların askerlere attıkları taşlar oluyor.
Yani yalanlarla dolu bir algı operasyonu yapıyor İsrail. Mescid-i Aksa'daki yaş sınırlamasının kaldırılması da bu operasyonun bir parçası.
Sen hangi hakla Müslümanların ilk kıblesine girişlere karışıyorsun ki sonra yaş sınırını kaldırıp, "rahat rahat girebilirsiniz" diye hava atıyorsun ve bir de yarın öbür gün Yahudileri oraya sokmak adına da meşru zemin hazırlamaya çalışıyorsun.
