Mustafa Taha Dağlı

Mustafa Taha Dağlı

13 Mart 2013, Çarşamba

Mescid-i Aksa polemiği

Mescid-i Aksa geçtiğimiz Cuma günü savaş alanına döndü. 15 Filistinli ile 3 İsrail polisi yaralandı. Aksa olayı, basında polemik haline getirildi. Kimileri "İsrail askerleri Mescid-i Aksa'ya saldırdı" diye, kimileri ise "saldırıyı başlatanlar Filistinlilerdi" diye manşet attı.

Hangisi doğru? diye bana sorulduğunda kuşkusuz "İsrail askerleri Mescid-i Aksa'ya saldırdı" yanıtını verdim, veriyorum da.

Önce İsrail basını ile uluslararası yayın organlarının verdiği haberleri masaya yatıralım. İsrail ve batılı kaynaklar, "Filistinliler, askerlerle, ağlama duvarında ibadet eden Yahudilerin üzerine taş attı, olaylar böyle başladı, sonrasında İsrail askerleri Aksa camine müdahale etti" dedi.

İsrail kaynakları, haberlerinin ilerleyen cümlelerinde, "dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun, bir yerde polise taş atılırsa, polis müdahale eder" yorumlarını yaptı. Evet bu yorum doğru dünyanın her ülkesinde bu tarz polis müdahaleleri görüyoruz.

Ancak göz ardı edilen bir nokta var, Mescid-i Aksa dünyanın her hangi bir ülkesindeki her hangi bir yer değil. Mescid-i Aksa işgal altında ve işgal altındaki Kudüs şehrinde. Kudüs şehri hangi ülkenin sınırlarında?

İsrail'e göre Kudüs onların başkenti. Ancak en büyük müttefikleri Amerika ile en büyük savunucuları BM bile Kudüs'ün İsrail'in başkenti olduğunu resmi olarak kabul etmiyor. Amerika'ya göre de Avrupa ülkelerine göre de İsrail'in başkenti Tel Aviv. Hepsinin büyükelçilikleri Tel Aviv'de.

İsrail "ben yaptım, oldu" savunma mekanizmasıyla hareket ediyor. Kudüs ise BM'ye göre özel statü verilmiş bir şehir. Mescid-i Aksa, Kubbetüs sahra gibi camilerle sayısız Osmanlı eserinin bulunduğu, Yahudilerin ağlama duvarının yer aldığı alan "Haremüşerif" diye biliniyor ve genel olarak "Mescid-i Aksa" deniliyor. İsrail buraya Temple Mount yani Tapınak Dağı adını vermiş.

İsmi ne olursa olsun, 11 kapısında İsrail askerlerinin nöbet tuttuğu, avlusunda İsrail polis karakollarının bulunduğu Mescid-i Aksa, hangi uluslararası hukuka göre İsrail'in kontrolünde?

İsrail askerleri belli yaşın üzerindeki Filistinlileri içeri sokmuyor bile. Mescid-i Aksa'ya girip, namaz kılabilmek çok ciddi bir sorun. Cuma günü binlerce kişi türlü kontrollerden geçerek içeri girebiliyor. Daha çok kadınlar, çocuklar ve yaşlılar alınıyor. Yani içeri kimin girip giremeyeceğine bile İsrail askerleri karar veriyor.

Orası bir cami, kapısında ise İsrail askeri var. İsteyen turist olarak gitsin, asker kapıda "müslüman mısın" diye soruyor, sana fatiha suresini okutuyor, sınavı geçersen, girebiliyorsun, yoksa asla içeri alınamazsın.

İsrail askerleri hangi hukuka dayanarak, istedikleri an veya Filistinliler taş attı diye, Mescid-i Aksa'ya baskın yapabiliyor ya da girebiliyor veya müdahale edebiliyor?

Bunun tek yanıtı var. O da hukuksal değil, işgal.

Mescid-i Aksa'yı Cuma günü savaş alanına çevirenler işgal güçleriydi. Evet Filistinliler onlara taş attı, molotof kokteyli attı. Karşılarındaki İsrail askerleri, gaz bombası attı, plastik mermilerle ateş açtı.

Bir Filistinli sağlık görevlisi Mescid-i Aksa'nın kapısının önünde İsrail askerleri tarafından vuruldu. O anı gösteren bir video var, youtube'da. Bir de şu konu var. Türkiye'de de bazı yazarlar, izledikleri videolarla Filistinlilerin İsrail askerlerine taş attığını görüp, "haberlerin çarpıtıldığına" dair yazı yazdı, çarpıtılmış haberlerin islam dünyasına ya da Filistin davasına faydalı olamayacağını savundu.

Yıllardır bölgeye defalarca gitmiş, Filistinlilerle İsraillilerle bire bir görüşmüş, onlarca bölgeyle ilgili haberler yapmış bir gazeteci olarak, "İsrail askerleri Mescid-i Aksa'ya saldırdı" diye verilen haberlerde her hangi bir dezenformasyon göremiyorum. Çarptırma varsa İsrail kaynaklarında var. Çünkü İsrail askerleri Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa'nın içinde işgalci olarak durmasalar, Filistinliler kime taş atacaklar?

Sadece askerler değil İsrailli milletvekilleri, Yahudi yerleşimciler sürekli Mescid-i Aksa'da provokasyon halindeler.

Geçen Pazartesi günü İsrail Likud Partisinin milletvekili Moshe Feiglin, Mescid-i Aksa'ya provakatif bir ziyaret gerçekleştirdi, "gelin bana taş atın" dercesine avluda dolaştı, kapıdan içeri girmek istedi, cep telefonunun kamerasıyla resimler çekti.

Bu tip ziyaretleri Yahudi yerleşimciler hemen hemen her hafta İsrail askerlerinin kontrolünde olmak suretiyle gerçekleştiriyorlar.

Yine geçen Pazartesi günü Filistinli kız öğrenciler avluda kuran-ı kerim okurken, İsrail askerleri kızlara müdahale etti, birinin elindeki kuran-ı kerimi alan İsrail askeri, kuranı yere attı. Hatta çiğnediği de iddia edildi. Neresinden bakarsanız bakın, sadece müdahalesi az bir olay mı?
Zaten söz konusu Cuma günkü olaylar da bunun bir tepkisiydi. Filistinliler, kuranı kerimi yere atan İsrail askerini protesto için Cuma namazı sonrası Mescid-i Aksa'da gösteri yaptılar ardından da "aslında kim suçluydu" tartışmalarına neden olan o çatışmalar çıktı.

Daha öncesi var, İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon, Kudüs'ün tanıtım filminde, Kubbetüs sahra'nın yerle bir olduğunu gösteren bir animasyonun önünde, açıklama yaptı. Filmde Kubbetüs sahra yıkılıyor yerine büyük Yahudi mabedi yükseliyordu.

Batı Şeria'daki işgal planları, yerleşim inşaatları, cezaevlerindeki insanlık dışı uygulamalar. Bunlar da İsrail-Filistin meselesinin ekstraları.


SON DAKİKA