Avrupa Birliği İstihbarat Merkezi (INTCEN) bir rapor hazırlamış, buna göre FETÖ, 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında değilmiş(!)
Haberi veren İngiltere'nin önde gelen gazetelerinden The Times gazetesi, sırf Erdoğan'a vurabilmek amacıyla rapora dayandırdığı haberini kör kör parmağım gözüne yalanlıyor!
Raporda: FETÖ' nün onlarca yıldır devlet içinde gizlice örgütlendiği, Erdoğan'ın icraatlarını kontrol edebilecek ve ülkenin kaderini etkileyebilecek bir güce ulaştığı belirtildiği halde 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında olamayacağı yazıyor.
Bu ne yaman çelişkidir böyle.
İktidarı kontrol edebilme ve ülkenin durumunu etkileyebilme gücüne sahip olacaksın yani devleti neredeyse ele geçireceksin ama darbe girişiminin arkasında olmayacaksın.
Gene rapora dayandırılan haberde: Hem Erdoğan'ın tasfiyeleri ve gözaltı dalgalarını 15 Temmuz'dan önce planladığı hem 15 Temmuz darbe girişiminin tiyatro olmadığı, gerçek olduğu hem de FETÖ' nün darbe girişimiyle bir alakasının bulunmadığı yazıyor.
Şimdi bu perhiz midir lahana turşusu mu?
Anlayacağınız rapor ve haber, üst aklın FETÖ'yü aklamaya dönük çalışmasından başka bir şey değil. Herifler resmen aklımızla dalga geçiyor.
Adamlar FETÖ hem devleti (neredeyse) ele geçirmiş diyor hem de 15 Temmuz darbe girişimini yapabilecek adımları atabilme yetisine ve kapasitesine sahip değil diyor. Onlara göre ordu içindeki FETÖ'cüler darbe yapacak güçte değillermiş. Gene onlara göre FETÖ'cülerin Erdoğan'ı devirmek üzere bu darbe girişimine karıştıklarına dair herhangi bir kanıt da yokmuş.
15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle yüzlerce generalin, on binlerce askerin, binlerce yargı mensubunun ve gene on binlerce memurun tutuklanarak yargılandığı ve FETÖ ile bağlantılarının bir bir deşifre edildiği onca davaya rağmen FETÖ'nün söz konusu darbe girişimine karıştığına dair kanıt yok diyebilmek puştluk değil de nedir?
Ülkemize dönük bu algı operasyonu, AB'nin ve İngiltere basınının ne ilk marifetidir, ne de son marifeti olacaktır.
Akılları sıra belki de bu raporu delil göstererek görevden el çektirilen veya lisansları iptal edilen FETÖ'cüler AİHM'de dava açacaklar. Bunlardan her şey beklenir.
Abdullah Öcalan ile ilgili her şey kanunsuzmuş(!)
AB, Abdullah Öcalan'ın yeniden yargılanmasını istiyor. Böyle bir şeyin ihtimali yoktur ve olmayacaktır ama avukat ağzıyla bir an için varsayalım, diyelim ki oldu... Öcalan'ın hâli aynı şunun gibi olmayacak mı?
Yargıç soracak:
-Sen kırk bin kişinin ölümünden sorumlu musun?
-Evet.
-Peki katlettiklerin arasında çocuklar, kadınlar ve yaşlılar da var mı?
-Evet.
-Yani masum insanları terör eylemleriyle öldürdün öyle mi?
-Evet ama, Avrupa'dan avukat istiyorum!
-Peki tüm bu naneleri yediğini itiraf ettiğine göre, avukat seni kurtarmak için nasıl bir savunma yapacak?
-Sayın yargıç, işte ben de onu merak ediyorum!
Evet, Jan Fermon diye bir adam var ortalıkta. Uluslararası Demokrat Hukukçular Birliği (IADL) Genel Sekteri.
Adı "Hukuk" ama aslı "Guguk Konferansı" için ülkemize gelmiş.
Gelir gelmez de;"Abdullah Öcalan ile ilgili olan her şey kanunsuz" demiş. (Yakalanması, Türkiye'ye teslim edilmesi, yargılanması, kodese tıkılması ve kodesteki durumu...)
Abdullah Öcalan'ı aklamak için lafazanlığa sığınmış anlayacağınız.
Gene Şırnak'ın tamamen yıkıldığına, Cizre'nin üzerinde dumanların yükseldiğine tanık olduğundan falan bahsetmiş.
Lafı evirip çevirip Türkiye'de çözüm sürecinin sürdüğü dönemde terörün olabildiğince en az düzeyde olduğuna dikkat çekmiş. Sonunda da Türkiye'nin müzakere sürecine bir an önce dönmesini istemiş.
Peki, teröristbaşına ve onun terör örgütüne açıktan destek veren bu herif, çözüm sürecinde hendekleri kazarak ve yığınak yaparak savaşı yeniden başlatanın, nankörlük ve hınzırlık edenin PKK olduğunu bilmiyor mu?
Çözüm sürecine ihanet ederek ülkemize korkunç bir kazık atmaya yeltenenin PKK ve ona bu konuda destek vererek müthiş bir yanlışa imza atanın HDP olduğunun farkında değil mi bu insancık?
ABD, AB ve BM tarafından terör örgütü olarak kabul edilen PKK ve TAK'ın ülkemizde yüzlerce intihar saldırısı düzenlediğinden haberi yok mu bu hukukçu bozuntusunun?
Elbette hepsini bal gibi biliyor. Gene de lafı bile bile yuvarlıyor ve utanmadan gözümüzün içine bakarak karnından konuşuyor. Üstelik bu haltları memleketimizde yiyor.
Güneydoğu hakkındaki serzenişlerini bize değil, çözüm sürecini bozan, sonra da devletimize ve milletimize topyekun savaş açan ve ülkemizde iç savaş çıkarmak için FETÖ ve diğer terör örgütleriyle işbirliğine soyunan kandil dinozorlarına ve HDP'nin eş başkanlarına söylesene "eşşoğlu 5 o'clock!"
Son tahlilde, sanki hendekleri devlet kazmış, terör eylemlerini sanki devlet düzenlemiş gibi elin oğlu açmış ağzını yummuş gözünü tüm olumsuzluklardan dolayı utanmadan hükümeti suçlamış! "Oha!"
