Bu yılbaşında kapitalizmin kölesi olmak istemiyorum!
Bunun için: Muhalif medyanın Noel ile yılbaşı arasındaki farkları anlatan ve yılbaşını kutlamamız gerektiğine dair ısmarlama yazılarını okumayacağım.
Noel'in insanlar bol bol alışveriş yapsınlar diye kapitalizmin bir tuzağı olduğunu görüp yılbaşı öncesi ve yılbaşı günü çam ağacı ve süsleri gibi o geceye dair alışveriş yapmayacağım.
Ren geyiklerinin çektiği arabasıyla, sırtında taşıdığı hediyelerle uçarak gelen ve (sözde) çocuklara armağanlar dağıtan Noel Baba içerikli ve Noel'in büyüsünü konu eden filmleri seyretmeyeceğim.
Televizyon kanallarında gösterilen hiç kimsenin pişirip de yemeyeceği yemek tarifi ve hiç kimsenin karıştırıp da içmeyeceği kokteyl tarifi programlarını izlemeyeceğim.
Hindiyle mindiyle, iki tas kuru yemişle ve televizyon zırvalarıyla vakit geçirmeyeceğim.
Tombala falan da oynamayacağım.
Saçma sapan yıldız falları ile gelecek yıla umutla ya da umutsuz bakmayacağım.
Yılbaşı kutlaması adı altında, müzik eşliğinde tepişerek yalancıktan sevindirik olmayacağım.
Saniyeler tam on ikiye yaklaştığında 10'dan geriye sayarak yeni yıla bağırıp çağırarak girmeyeceğim.
Beni televizyon ekranlarına hapsetmek için seçtiğiniz yılın takımı, yılın fotoğrafı, yılın olayı, yılın kadını ve yılın adamı gibi zırva programların yüzüne bile bakmayacağım!
Yılın ilk bebeğinin, yılın ilk sarhoşunun, yılın ilk Milli Piyango talihlisinin kim olduğu da beni hiç ama hiç ilgilendirmiyor.
Haa bir de yılın ilk trafik kazasını kimin yaptığını da merak etmiyorum.
Bu arada yeni yılda kahveyi bırakacağıma ya da daha çok spor yapacağıma veya arkadaşlarımla daha çok mutlu olacağıma dair benim için aldığınız afakî kararlarınızı da takmıyorum.
İşin özü: Vahşi Batı'nın önümüzdeki yıl boyunca mutlu olmam için yılbaşı gecesinde bana dayattığı şeyleri bilerek ve isteyerek yapmayacağım.
Öte yandan Müslüman, Hıristiyan yortusunu kutlamaz, kutlamamalı! Noel Babayı sevmez, sevmemeli!
Eğer bu tarz tutumlar ve davranışlar sergilersek sahip olduğumuz manevi değerlerle hem çelişiriz hem de onları kaybederiz.
Diğer yandan "Ben Noel'i kutlamıyorum. Yılbaşını kutluyorum" goygoyu yapanlara da sormak lazım: O zaman neden yılbaşını, Noel kültürü ile kutluyorsunuz?
Yılbaşını kutlarken Noel baba figürleri, çam ağaçları, Ren geyiği temaları ile şenlik yapıyor, hindi almak için marketlere koşuyorsunuz?!
Adı ister Noel ister yılbaşı olsun ne olursa olsun bu günlerde kutlama yapmak en başta tırnaklarını keserken bile gayrimüslimlere benzememeye dikkat etmiş bir Peygamberin ümmetine yakışmaz!
Hele ki İslam alemi kan ağlarken, Halep'te soğuktan ümmetin bebekleri donarken burada yılbaşı kukuletası takıp düdük üflemek hiç ama hiç yakışmaz...
İlle de farklı bir şey yapmak istiyorsak o gece; yıl içerisinde yaptığımız iyi-kötü şeylerle ilgili öze dönük bir muhasebe, kendimize dönük bir sorgulama yapabiliriz.
Anlayacağınız yılbaşı gecesini sıradan bir gece olarak kabul edip rutine bağlayacağım...
Merak etmeyin bunları yapmayacağım için de mutsuz falan olmayacağım.
Bilakis o geceyi arzu ettiğim şekilde geçireceğim için kuşlar kadar özgür ve mutlu olacağım.
İsterseniz siz de deneyin. Nasıl olsa denemesi bedava!
Yapacağımız şeyler için yılbaşını beklemek
Bir şeye başlamak veya bir şeye son vermek için yılbaşının gelmesini beklemek saçmalık değil de nedir?
Misal: Önümüzdeki yılın ilk günü perhize başlıyorum. (Eğer kilolarımızdan rahatsız isek, zayıflamak için perhize hemen başlamamız daha doğru değil midir?)
Ya da bundan sonra kimseyle kavga etmeyeceğim. (Kavgacı kişiliğimizi mazide bırakmak gibi bir karar vermiş isek, bunun için yılbaşını beklememiz ne kadar doğru olabilir?)
Yılbaşı olmasaydı, sanki yapmamız veya yapmamamız gerekenler hakkında kararlar alamaz mıydık?
Aslında yılbaşında verilen sözlerin ya da alınan kararların uygulanıp uygulanmadığına baktığımızda hepsinin "çıkmaz ayın son çarşambasına" ertelendiğini kolayca görebiliriz.
Diyeceğim o ki, değişime dönük kararlarımızı yılbaşına bağlamayalım.
Bizce doğru olan ne ise, bunu arzu ettiğimiz an gerçekleştirmeyi başaralım artık.