Kobani bahaneli sokak çağrısıyla, 52 kişinin ölümüne sebep olan HDP, 15 Temmuz gecesi ise kitlesini darbeye direnmek için sokağa çıkartmadı. Hatta Demirtaş, sokağa çıkanları "IŞİD'çi" ve "Faşist güruh" olarak suçladı.
Demirtaş, darbenin püskürtülmesinin üzerinden haftalar geçmesine karşın sokaklarda direnen her etnik kökenden, her partiden ve her mezhepten insanları da yine aynı suçlamalarla karalamayı sürdürdü.
HDP darbe süreci devam ederken bir kez sokak çağrısı yaptı, o da Öcalan için. O çağrıya da kendi tabanı bile kulak asmadı bu kez.
***
Önceki gün Ağrı'da miting yapan Yüksekdağ'ı, rakamla 50 kişi dinlemedi. Koca Ağrı'da 30 kişiyle miting yapan HDP, yine darbecilerle eşit gördüğü hükümete, AK Parti'ye ve Erdoğan'a saldırmayı sürdürdü.
Ancak bu saldırıların hepsinin aynı zamanda Kürtlere yapıldığını anlayamayacak kadar akıl tutulması yaşıyorlar.
Çünkü bir ay boyunca sadece Batı illerindeki Kürtler değil tüm Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan Kürtlerde sabahlara dek vatan ve demokrasi nöbeti tutmak için sabahlara kadar meydandaydı.
***
HDP, 15 Temmuz'dan bu yana "Türkiyelileşmemek" ve milletin genel hissiyatıyla aynı hizada görünmemek için büyük çaba gösterdi. Buna karşın siyasette ve toplumda oluşan büyük uzlaşmaya niçin kendilerinin de dahil edilmediğini soruyorlar.
HDP'liler, 3 parti arasındaki uzlaşma görüntüsünü eleştirerek hem "Faşistler birleşti" şeklinde hakaret ediyor hem de kendilerinin bu "Faşist çatıya" alınmamasına öfkeleniyor. Ve ne yazık ki bu tavırlarındaki çelişkiyi bile fark edemiyorlar.
HDP, PKK'nın çözüm masasını dağıtıp terörü şehirlere taşımasından bu yana siyaseten hezimet yaşıyor. Siyaset üretmek yerine Kandil'in peşine takılmanın en başta kendi partilerine verdiği zararı göremiyorlar.
Siyaset yapmak yerine PKK'nın her terörünü meşrulaştırmaya çalışmak, insanları katleden teröristlerin cenazesine koşturmak HDP'yi, siyasi arenadan ve toplumsallıktan daha da uzaklaştıracaktır.
***
HDP'nin çelişkileri aslında saymakla bitecek gibi değil.
Örneğin seçim dönemlerinde bölgedeki dini kanaat önderleriyle boy boy poz veren HDP Eş Başkanı Demirtaş, 7 Ağustos'taki 5 milyonluk tarihi Yenikapı Mitingi'nde ise Hulusi Akar'ın Cübbeli Ahmet'le el sıkışmasıyla alay ediyor. TBMM'deki HDP Grubu'nda kürsüden bu fotoğraf karesini göstererek "Buysa yeni ittifakınız, biz bu ittifakta yokuz" diyor.
Bir askerin, böyle bir poz vermesini garipseyip eleştirirken kendisinin seçim döneminde bölgedeki Müslüman ve Hıristiyan kanaat önderleriyle kol kola pozlar vermesini ise hiç aklına getirmiyor.
***
Kürdüyle, Türküyle, Arabıyla, Lazıyla, Alevisi-Sünnisiyle, Gayrımüslimiyle bütün millet 15 Temmuz'da Türkiye'ye karşı dış odaklı büyük bir işgal girişimi olduğunu gördü.
Herkes, darbe girişiminden bir hafta önce eylemlerini durduran PKK'nın, darbe başarısız olunca çoluk/çocuk demeden yine vahşice saldırmasını, "FETÖ yapamadı yine PKK'ya görev verildi" olarak okuyor.
Hiç olmazsa bütün milletin uzlaştığı böylesi birlik günlerinden siyasi hayatınızda bir kez millet yararına bir şey yapın ve PKK'dan insan katletmeyi bırakmasını isteyin.
Belki bu millet sizi affeder…
