Aşağıda okuyacağınız saptamaları yapan kişi kim olabilir? a) Hükümeti destekleyen bir köşe yazarı. b) Türkiye'yi yakından izleyen bir yabancı entelektüel. c) Muhalefete yakın bir dış ilişkiler uzmanı.
Bakalım neler demiş; sonra üzerine konuşuruz. Bugünlerde olanları anlamak için lütfen sonuna kadar tahammül edin. İşte başlıyor:
"Bu son derece planlı hazırlanmış bir hareket. Bunun arkasında stratejik ve çok kuvvetli bir beyin var. Atacağı adımları çok güzel hazırlamış.
"Bunun hükümeti yıkma amacı güttüğü apaçık belli. Çünkü bu şekildeki olaylar kamuoyunun gözünde, Türkiye'nin boğazına kadar yolsuzluğa battığı imajını uyandırmaya çalışıyor.
"Dosya bilgileri, fotoğraflar basına servis ediliyor. Bütün bunlar çıksın ve bu fotoğraflar insanların zihninde derin izler bıraksın, böylece davaların üstü örtülemesin.
"Bir de seçimlerin arifesinde yapılıyor. Siyasi amaç güdülüyor. Bununla güdülen amaç ise AKP iktidarını yıkmaktır. Bu apaçık belli..."
Bu sözleri okuduğunuzda aklınıza öncelikle (a) şıkkı geldi, değil mi? Halbuki söyleyen eski CHP milletvekili ve emekli büyükelçi Şükrü Elekdağ...
Şükrü Elekdağ'ın bunları demesi önemli. Çünkü herhangi bir Dışişleri mensubu değildi o... Türkiye açısından en önemli dış pozisyon olan Washington Büyükelçiliği'ne kadar yükselmişti.
Devleti koruma refkleksi
Doğumundan beri geçen 89 yılın Elekdağ'ın akli melekelerinin etkilenmediğini görüyoruz. Olaylar arasında kurduğu mantık bağları gayet sağlam. (Fikrine katılıp katılmamak ayrı konu...)
Ayrıca Elekdağ'ın sadece zengin bir diplomasi tecrübesine değil, stratejik bir bakışa da sahip olduğunu biliyoruz. Bir de 'cumhuriyetçi' bürokratlarda hep gördüğümüz, "devleti koruma" refleksine sahip.
Bir nokta daha: Şükrü Bey, AK Parti döneminde izlenen dış politikayı ve onun nihai sorumlusu Başbakan Erdoğan'ı defalarca, hem de ciddi biçimde eleştirmiş bir kişi.
Ancak Erdoğan'ı eleştirmesi ve Cemaat'ten hoşlanmaması başka... Soğukkanlı değerlendirmeler yapabilmesi başka. Bakın ne diyor:
"Ben yıllardır Cemaati izliyorum. Hareketin AKP ile bir sorunu yok. Değerleri ve tabanı aynı... Zaten 'AKP için çalışmaya devam edeceğiz' diyorlar. O halde hedef Başbakan Erdoğan oluyor. Onlar Erdoğan'ın yerinde daha esnek, daha realist bir kişi görmek istiyorlar. (...) Bu akıl Cemaat'e ait bir akıl..."
İşte ilginç olan nokta bu: Yolsuzluk operasyonunda, iç içe geçmiş, farklı iki hedefin olduğunu düşünüyor Elekdağ:
1) Cemaat'in hedefinde Başbakan Erdoğan var: O makama kendisine yakın bir siyasetçinin gelmesini arzuluyor.
2) Elekdağ'ın "stratejik ve çok kuvvetli beyin" dediği... Ama adını koymadığı - bence ABD merkezli - güç ise bütünüyle AK Parti iktidarını hedef alıyor. Başka bir hükümet istiyor.
Geçen gün, Cemaat'i de arkadan itenler var demiştim. Sadece onlara kalsa, "İran'la ticaret" meselesi, belki de operasyona dahil edilmeyecekti.
Hariçten gazel okumak kolay: Türkiye'de hükümet etmenin ne kadar zor olduğunu görüyor musunuz?