Dedik ki Bediüzzaman'ın adı 'Said Nursi' ( Saidi Nursi değil). Bu konuda doğru dürüst 'bir' kitap dahi okuyan bunu bilir.
Ama 'gerçek' şöyle: Hürriyet'ten arkadaşım Sefa Kaplan, Prof. Şerif Mardin'in, Bediüzzaman hakkında bilimsel araştırma yaptığı için Türkiye Bilimler Akademisi'ne kabul edilmeyişini haberleştirdi. (İyi ki de yaptı! 20 Mart 2003'te bu rezilliği ayrıntısıyla yazmış, TV'de de değinmiştim ama anlı şanlı yazarlarımızın umurunda olmamıştı. Yeni uyanıyorlar.) Neyse... Prof. Mardin'in kitabının adı ne? " Bediüzzaman Said Nursi Olayı: Modern Türkiye'de Din ve Toplumsal Değişim. " Peki haberde nasıl geçiyor? Saidi Nursi! Bitmiyor. Kaplan'ın haberinden yola çıkarak yorum yapanlar aynı yanlışı tekrarlıyor: Cüneyt Ülsever, Hadi Uluengin, Emin Çölaşan. Hadi onlar Hürriyet'te çalıştıkları için haberdeki hatayı tekrarlıyor. Yeni Şafak gibi bu konulara duyarlı bir gazetede yazan Kürşat Bumin de 'Saidi Nursi' demez mi? Pes! Bence bu bir 'dalgınlık hatası' değil.