Şüphesiz son haftaların en çok konuşulan ve okunan röportajı SABAH PAZAR'da Şelale Kadak'ın Murat Ülker'le yaptığı röportaj oldu. Böylece sanat dünyası ünlü işadamının toplantı odasına Mavi Senfoni'sinin yanına kimleri koyduğunu öğrenmiş oldu... Bu isimler arasında bir isim vardı ki işte o büyük merak uyandırmış olmalı.
Nereye gitsem 'Kim bu Yücel Dönmez' sorusuyla karşılaştım.
Yanıtı basit oysa...
Şehirde belki de resimleriyle en çok karşılaştığımız ressamın ta kendisi. Taksim metro istasyonu ve Taksim-Kabataş feniküler hattındaki camaltı ve akrilik soyutlamaların ressamı.
Dönmez, 1980'den beri Chicago'da yaşıyor. Son yıllarda İstanbul'da daha çok vakit geçiriyor. Araştırdığım kadarıyla buralara da biraz küskün...
Dönmez, egzantrik bir kişilik. Birçok ilklere imza atmış. Örneğin Chicago Millennium Park'ta kar resimleri yapan sanatçı aslında 1980'lerde Uludağ'da verdiği efsanevi kayak dersleriyle de tanınıyor. Kars doğumlu Dönmez, Palandöken'de de kar resimleri yapmış. Kaçkar dağlarında kaya heykelleri yontmuş. 'Türkiye'de 1974 yılında ilk land art örneklerini ben gerçekleştirdim' diyen Dönmez, en son resimlerini Deepism isimli bir akımla anlatıyor. Kendisini bu akımın öncüsü ilan ediyor. Sanatçı için deepism, 'Her şeyin sığlığa dönüştüğü dünyada plastik bir derinlik arayışı...' Kadıköy'de yaşayan Dönmez, geçtiğimiz günlerde Kadıköy İskelesi'nde yerlere kurabiyeyle resim yapmaya çalışırken görülmüş. 'Ne yapıyorsun' diyenlere 'Kavramsal sanat yapıyorum, bu kurabiyeyi yiyemeyenlerin dramını anlatıyorum' demiş. Her zaman derim Kadıköy başka bir alemdir. Karşı'nın ruhu, karşılı sanatçının ruhuna karışır, diye...
Çoğu egzantriklere yuvadır Moda, Mühürdar, Yeldeğirmeni... Yeldeğirmeni hele şimdilerde tekrar sanatçıların gözdesi olmaya başlamış. Pek çok genç sanatçı buraya taşınıyor ya da taşınmayı planlıyormuş.
Dönmez'in yeni maceralarını ya da bilinmeyen eskilerini öğrenmeye devam edip sizlerle paylaşmayı ihmal etmeyeceğim..