12. İstanbul bienalinin basın toplantısını kaçırdım. Basın toplantısının hemen ardından küratörlerle yapılan turu da... Bu yüzden bir başıma gezdim bienali... Alüminyum perdelerin daha doğrusu konstrüksiyonların arasında kayboldum. Ta ki güvenlik görevlileri, mekanı yani antrepoları kapatıyoruz diye beni uyarana kadar... Bu arada antrepoda kültür başkenti etkinlikleri boyunca Kahve Dünyası olan kafe, bienal boyunca Cafe Nero olmuş. Çok önemli bir dönüşüm. Kentsel olmasa da...
Nero'nun Kutluğ Ataman'ın İstanbul Modern sergisi afişindeki Türk Lokumu imgesini basmak istemediğini, sergi tanıtım afişinde göbek atan Ataman'a, İngiltere'deki merkez Nero'dan sansür geldiğini hatırlatalım. Ama bu bienallik Nero kendini affettirmek istiyor anlaşılan. Kahve Dünyası da karşımıza aynı mekanda bir daha ne zaman çıkar acaba? Belki bir çağdaş Arap sanatı sergisinde? Kimbilir...
Kutluğ Ataman demişken... Sanatçının Roma'daki Maxxi Müzesi'nin geçtiğimiz sene açılışında sergilenen projesi Mezopotamya Dramaturjileri, Arter'de açıldı. Bienal boyunca Arter seçimini Ataman'dan yana yaptı. Ataman, özel bir projeyle bienalde de yer alıyor. Şenol Güneş'e de duyurulur! İspanya'da Guggenheim Bilboa'da görüp de (olumsuz da olsa) etkilendiği Küba yapıtı izlenme rekorları kırmış. Şimdiden 500 bin izleyicinin ziyaret ettiği yapıtın dahil olduğu Luminous Interval sergisi kapanıyormuş ama müze yetkilileri Küba'yı bir ay daha açık tutmaya karar vermişler. Bu, Şenol Güneş için bir kez daha iftiralar savurduğu Küba'yı seyredip fikrini değiştirmek için iyi bir fırsat olabilir.
Memleketin dışından bir başka nefis haber de bir terfi... Hem de öyle böyle bir terfi değil... Batı'daki gururumuz, ünlü küratör, New York Performa festivalinin kurucusu Defne Ayas, Rotterdam'daki ünlü Witte de With çağdaş sanat merkezinin başına getirildi. Ayas, apar topar Asya'dan Rotterdam'a taşınıyor şimdilerde... Ona yeni görevinde başarılar diliyoruz ve kendisini canı gönülden tebrik ediyoruz.
Bienal ve yarattığı parti enflasyonlarında neler olduğuna değinmeden önce son bir haber daha... Bir yolculuk haberi. Serkan Özkaya'nın Davut heykeli uzun bir yolculuğa çıkıyor. 2005 yılında 9. İstanbul Bienali'nde sergilenmek üzere yapılan ve Şişhane Meydanı'ndaki kaidesi üstüne yerleştirilirken yıkılan Davut (Mikelanj'dan esinle) heykelinin yeni versiyonu, Eskişehir'den yola çıktı bile... Haydarpaşa limanından bir şilebe yüklenerek NewYork'a taşınacak. Bir Theo Angelopolous filmini andıran yolculuğun bütün detayları Yapı Kredi Yayınları'nın bu ay yayımlayacağı Davut'un Önlenemez Yükselişi, Düşüşü ve Yükselişi kitabında yer alacak. Haberler şahane değil mi ama!