Yaşar Kemal ya da doğum adıyla Kemal Sadık Gökçeli, 1923 yılında o dönem Adana sınırları içerisinde şimdiyse Osmaniye sınırları içerisinde olan Gökçedam'?da (eski adıyla Hemite) doğmuş roman, senaryo ve öykü yazarıdır.
Aslen Van-Ercişli olan yazarın ailesi I. Dünya Savaşı nedeniyle Adana?ya göç etmek zorunda kalmıştır. Orta okul döneminde ırgat katipliği, memurluk, ırgatlık, kontrolörlük ve öğretmen vekilliği gibi çeşitli işlerde çalışmak durumunda kalan Yaşar Kemal hayatın zorluklarıyla olgunlaşmış birisidir.
Edebiyat yapmayı çok küçük yaşlarda kafasına koymuş olan Yaşar Kemal, ilk sanat çalışmalarına ilkokula başlamadan önce şiirle başlamıştır. İlkokul zamanlarında aşıklarla atışacak durumda olan yazar annesinin engel olmasından dolayı saz çalmayı tam anlamıyla başaramamıştır.
Edebi hayatı
Türk Edebiyatın en önde gelen yazarlarından birisi olan Yaşar Kemal yazın hayatına Türksözü gazetesinde 1939 yılında başlamıştır. İlk eseri olan Ağıtlar isimli kitabı Adana Halkevi tarafından 1943 yılında çıkartılan yazarın edebiyat dünyasındaki etkinliğinin başladığı yıl bu yıl kabul edilir.
Yaşar Kemal'in dünyada ilk kez yayımlanan eseri, Bebek öyküsüdür ve önce Fransızcaya, sonra İngilizceye, İtalyancaya, Rusçaya ve diğer çeşitli dillere çevrilmiştir. İlk öykü kitabı Sarı Sıcak?la ünlenen yazar ilk romanı İnce Memed'?le ise hem ülkemizdeki popülaritesini arttırmış hem de dünyaca ünlü bir yazar olmaya başlamıştır.
İnce Memed yaklaşık kırk dile çevrilerek yayımlanmıştır ve İnce Memed kitaplarının yurtdışındaki baskısı yüz kırktan fazladır. Dünyaca ünlü romanı İnce Memed?i 1947 yılında yazmaya başlayan yazar çeşitli sebeplerle romanını yarım bırakmış ve sonrasında 1954 yılında bitirmiştir. Romanın fikir kaynağı yazarın eşkıya olan ve vurulan amcasının oğludur.
Eserde yer alan ?Çakırdikeni? hikayesi aslında bir bakıma eşkıyalığın felsefesinin yapılmasıdır. Yazar, Yaşar Kemal ismini ilk kez Cumhuriyet gazetesinde yazarken kullanmaya başlamıştır.Genç yaşlardan beri sosyalist politikanın içinde olan yazar dünyaya bakışını söyleşilerinde:
?"Halka kim zulmediyorsa, etmişse, halkı kim eziyor, ezmişse, onu kim sömürmüş, sömürüyorsa, feodalite mi, burjuvazi mi… Halkın mutluluğunun önüne kim geçiyorsa ben sanatımla ve bütün hayatımla onun karşısındayım. Ben etle kemik nasıl birbirinden ayrılmazsa, sanatımın halktan ayrılmamasını isterim. Bu çağda halktan kopmuş bir sanata inanmıyorum"? diyerek ifade etmiştir.
Yazar edebi çalışmalarında halka dönük olmayı seçmiş ve yapıtlarında insani değerlerden kopmamaya çalışmıştır. Yazar siyasi görüşüyle sanatının paralel olduğunu ve ?halk ve doğaya inandığını? dile getirmiştir.
Yazar pek çok yapıtında Anadolu'?nun efsane ve masallarından yararlanmıştır. Böylesine derin bir altyapıyı oluşturmak içinse gençlik yıllarında Çukurova?yı ve çevre illeri karış karış gezmiş yeni insanlarla tanışıp bilmediği şeyler öğrenmiş ve çoğundan eserlerinde yararlanmıştır.
PEN Yazarlar Derneği üyesi olan yazar, aynı zamanda Nobel Edebiyat Ödülüne aday gösterilen ve gerek yurt içinde gerek yurt dışında yapılan anketlerde Nobel Edebiyat Ödülü?nü alması gerektiği konusunda öne çıkan birkaç isimden birisidir. Edebiyat hayatı boyunca yüzlerce ödül almış olan yazarın en çok ödül aldığı ülkelerden birisi kuşkusuz Fransa?dır.
2011 yılında Fransa?da Legion d?honneur ödülüyle ödüllendirilen yazarın ayrıca ülkemizde 2008 yılında aldığı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü ve 2013 yılında aldığı Krikor Naregatsi Nişanı başlıca göze çarpan ödüllerdir.Ayrıca yazarın 2013 yılında Norveç'?te aldığı ?Bjornson Ödülü? önemli bir yer tutmaktadır.
Öyküleri
- Sarı Sıcak
- Bütün Hikayeler
- Denemeleri
- Ağıtlar
- Taş Çatlasa
- Binbir Çiçekli Bahçe
- Şiirleri
- Bugünlere Bahar İndi
- Romanları
- İnce Memed 1-2-3-4
- Akçasazın Ağaları 1(Demirciler Çarşısı Cinayeti)
- Akçasazın Ağaları 2(Yusufçuk Yusuf)
- Deniz Küstü
- Teneke
- Yılanı Öldürseler
- Yer Demir Gök Bakır
- Fırat Suyu Kan Ağlıyor Baksana
- Yağmurcuk Kuşu
- Tek Kanatlı Bir Kuş
- Destansı Romanları
- Ağrı Dağı Efsanesi
- Binboğalar Efsanesi
- Üç Anadolu Efsanesi
- Çakırcalı Efe