Terleme, Vücut ısısının düzenlenmesinin fizyolojik bir parçasıdır ve sağlıklı bir süreçtir.
Vücut iç ısısı gün içerisinde 0.6 °C derece küçük değişimler dışında sabit kalmalıdır.
Vücut aşırı ısınınca çabucak buharlaşma ile soğuyabilmesini sağlamak için ter bezleri tarafından vücut yüzeyine bol miktarda ter salgılanır.
Vücutta bulunan yüzlerce ter bezinin çalışarak dışarı attığı ter sıvısı, aslında tamamıyla kokusuz bir sıvıdır.
ü
Terde kötü koku oluşması, koltuk altı kokması gibi problemler bakterilerden kaynaklanır. Bu bakteriler bilinen zararlı bakteriler değildir. Bakteriler ter sıvısından beslenerek bazı atıklar ortaya çıkarır. Bu atıklar kötü ter kokusuna asıl sebep olan unsurlardır.
Kötü koku oluşumu yalnızca bakterilerden değil, ter sıvısıyla birlikte vücuttan dışarı atılan proteinli maddeler ve lipitlerden de kaynaklanabilir. Eğer terleyen bölgede tüy oluşumu bulunuyorsa, bu durumda kötü koku oluşumu daha da artabilir. Bunun sebebi ise bakterilerin tüylere tutunarak kötü kokuyu artırmasıdır.
Aslında terleme vücudun doğal mekanizmasının bir parçası olsa da,bu kötü koku oluşumu olasılığı nedeniyle, bazı yöntemler ve uygulamalarla ter kokusu oluşumu bölgesel olarak engellenebilir.
Bu amaç için geliştirilen ürünler deodorant ve antiperspirantlardır.
Deodorantların amacı, bedende olacak olan terin kokusunu önlemek, gidermektir.
Aslında ter kokusu oluştuktan sonra o kötü kokuyu bastırmak kolay değildir. Asıl yapmamız gereken şey daha en baştan, kötü koku oluşmasını önlemek olmalıdır.
Deodorantlar cilt yüzeyindeki bakterilerin çoğalmasını önleyerek ya da doğrudan antiseptik etki gösterip bakterilerin sayısını azaltarak etki gösterirler.
Antiperspirantlar ise terlemeyi engellemek için geliştirilmiş ürünlerdir. Ter bezlerinin çıkışlarını geçici olarak kapatırlar ve bu şekilde aşırı terlemeyi önleyerek kötü koku oluşumuna mani olurlar.
Deodorant ve Roll-on lar zararlı mı?
Kadınlarda deodorant kullanımının meme kanseri riskini arttırabildiğine dair çalışmalar bulunmaktadır. Yaklaşık 15 sene önce terleme için kullanılan deodorantlar ile meme kanserinde bulunan alüminyum bileşikler arasında bir ilişki olabileceği düşünülmüştü. Meme dokusunun koltuk altına yakın yerde bulunması nedeniyle deodorant kullanımının meme kanserindeki tümörlü hücrelerle alakalı olduğu akla gelmektedir. Buna rağmen bugüne kadar deodorantların kansere yol açacağı kesin olarak kanıtlanmadı. Ancak uzmanlar erken yaşta koltuk altı tüyleri alınmasının ardından kullanılan deodorantın deriden emilip meme dokusuna etki edebileceği ve meme kanserini tetikleyebileceğini düşünmektedirler .
Bu yüzden, koltuk altındaki tüyler alındıktan sonra birkaç gün deodorant yerine su ve sabun kullanmak daha doğru olacaktır. Ayrıca her gün deodorant kullanımı gözenekleri tıkayıp çeşitli hastalıklara sebep olabileceğinden deodorant kullanmadan önce koltuk altı su ve sabunla iyice yıkanmalıdır.
Antiperspirantlardaki Alüminyum bileşikleri, terlemeyi önleyici maddelerdeki aktif bileşendir. Ter kanalında geçici bir tıkaç oluşturarak terin cilt yüzeyine akmasını engellerler. Amerikan Kanser Derneği'ne göre, bazı bilim insanları, bileşiklerin meme hücrelerinde kanser riskini artırabilecek değişikliklere neden olabileceği teorisini ortaya atıyor.
Çalışmada yer alan araştırmacılar, DNA ve diğer genetik değişikliklere neden olabileceği için alüminyumun genler için toksik olduğunu belirtmiştir. Ürünlerin uzun süreli kullanımının etkilerini değerlendirmek için daha fazla araştırma da ihtiyaç duyulduğunun altını çizmişlerdir.
Sadece deodorant ve rollonlar da değil, pek çok kozmetik ürününde bulunabilen paraben bir çeşit koruyucudur ve deri bu koruyucuları emebilir.
2008 yılında yayımlanan bir rapor, paraben'in östrojenik aktiviteye benzer bir aktivite gösterdiğini belirmiştir. Östrojen, kanserli hücreler de dahil olmak üzere meme hücrelerini büyümesini artırdığı için bu durum endişe vericidir.
Kesin kanıtları olmasa da bazı bakım ürünlerinin, içerdikleri kimyasallar nedeniyle sağlığa zararları bulunduğundan, yüz ve vücut temizliğimiz için en iyi seçeneği sabun ve su olduğunu hatırlayarak hem hijyenik hem mis gibi kokan bir bedene sahip olmamız mümkündür.