Özellikle son dönemde artış gösteren yakınmaların başında odaklanma ve konsantrasyon güçlüğü gelmektedir. Konsantrasyon güçlüğünün ne olduğu, tek başına bir hastalık mı, yoksa diğer hastalıkların belirtisi mi olduğu ise sıkça sorulan sorular arasında karşımıza çıkmaktadır. Dikkat, belli bir anda, algısını istemli olarak belirli uyaranlara yöneltme ve orada tutabilme becerisi olarak tanımlanmaktadır. Bu becerilerde azalma ise dikkat dağınıklığı olarak tanımlanır. İster dikkat dağınıklığı, ister odaklanmada zorluk, ister de dalgınlık olarak adlandıralım bir kişi böyle bir yakınma ile karşı karşıya ise, bu durumu bütünsel olarak değerlendirmek gerekir. Bu da genel tıbbi değerlendirme, yaşam tarzı ve olaylarının incelenmesi ve ruhsal muayenedir.
VİTAMİN EKSİKLİKLERİ, KANSIZLIK GİBİ BAZI TIBBİ HASTALIKLAR...
Vitamin eksiklikleri, kansızlık gibi bazı tıbbi hastalıkların bu belirtilere yol açabileceği gibi, kronik yorgunluk stres depresyon ve dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu gibi hastalık ve durumlar da dikkatimizi toparlamamızda güçlüklere neden olabilmektedir.
Bu ayırımda ise uyku düzeni sağlanması, stresli yaşam koşullarının ele alınması ve zihinsel meşguliyetler irdelenmelidir.
Çoğumuz zorlu bir dönemlerden geçerken dalgınlık, unutkanlık ve dikkat dağınıklığı yaşayabiliriz. Bu süreç çoğu zaman geçici ve normal kabul edilir. Ancak kaygı bozukluğu veya depresyon gibi bozukluklara bağlı olması durumunda konsantrasyon güçlüğü bu hastalıkların bir belirtisi olarak karşımıza çıkabilir. Bu rahatsızlıklar tedavi edildiğinde ise eskisi gibi hissetmeye başlarız.
TEDAVİ VE TERAPİ YÖNTEMLERİ İLE YÜZ GÜLDÜRÜCÜ SONUÇLAR VERMEKTEDİR
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ise ayrı bir kavramdır. Adından da anlaşıldığı üzere dikkat ve konsantrasyon gerektiren durumlarda zorluk ile ortaya çıkar. Bu durum çocukluk çağında başlayan dikkat eksikliği , hiperaktivite veya her iki belirti kümesi ile kendini gösterir. Geçmiş öykü, okul yaşantısı bazen de aile görüşmeleri tanısal değerlendirme için önemlidir. Genellikle ilaç tedavisi ve bilişsel davranışçı terapiler ile başarı sağlanırken kişinin klinik sosyal ve işlevsellik durumuna göre tedavi gerekliliği planlanır.
Dikkat dağınıklığı sebebi tespit edildiğinde çeşitli yönlendirmeler, tedavi ve terapi yöntemleri ile yüz güldürücü sonuçlar vermektedir. Bu yakınmadan kaçınmak veya görmezden gelmek ise bizleri herhangi bir çözüme ulaştırmayacaktır. Bazen çok basit çözümü olabilen dikkat dağınıklığı için yardım arayışına gitmek ise yaşam kalitemizi arttırıp daha iyi hissetmemizi sağlayacaktır.