Spiritüel yasaları uygulayabilmesi halinde, kişinin evrenle uyumlu şekilde, daha kolay ve refah içinde, 'kendini gerçekleştirerek' yol alması mümkündür. Egonun devre dışı bırakılması, evrensel sisteme güvenle teslim olunması ve doğru düşünmeyi bilmek, spiritüel yasaların işleyişi için çok önemlidir.
Diğer unutmamamız gereken ise; birlik bilincidir. Yani karşındakinin sen olduğu, onda gördüğün şeyin bir şekilde sende de var olduğu gerçeği...
Ruhumuzu büyütmek, genişletmek, titreşimini yükselterek üst bilinçlere açmak bizim yolumuz. Kendi gerçekliğimizi yani yaşamak istediğimiz hayatı yaratabiliriz. Hatta bunu öğrenebilmek için buradayız!
Peki bunu nasıl yapacaksın? İlk önce gerçekten ne yapmak istediğini kendine sorarak bulacaksın. Sonra bunu neden yapmak istediğini evrensel yasalarla araştıracaksın ve yazacaksın. Bunun için emek vereceksin. Her gece yatarken ve her sabah uyandığında istediklerini hayal ederek hayatına çekeceksin. Bugün bu çalışmalara başlarsan, eminim ki 1 ay sonra değişim başlar, 6 ay sonra da hayatın bambaşka olur.
Yasalardan yardım alırken "kendine inanma" eylemi, aynı sanat gibi büyük yaratıcılık gerektiren, inişleri, çıkışları bol olan bir iştir. Kendini inanmaya zorlamak ise inanmaktan daha üstündür. Ancak kendine inananlar kendi gerçekliklerini yaratabilirler. Bundan sonrası evrenin işidir.
NEYE NİYET NEYE KISMET
Evrensel yasalar içinde en önemlisi niyet yasasıdır. Bizler sadece ister, ancak niyet etmeyiz. Bir şeye niyet etmek öncelikle o istek hakkında büyük bir enerji oluşturmaktır. Niyetlerimiz, arzu ve niyet yasasının anahtarıdır. En büyük anahtar ise bilinçtir. İsteklerimizin, niyetlerimizin bilincinde olmalı ve onların kontrolünü ele almalıyız. Arzu egodan, niyet ise ruhtan gelir. Arzularımız sadece ego zihinle ve alt bilinçle bize bağlantılıdır. Niyet etmek, bize akan bilinçtir.
Çok yoğun meditasyon, zikir esma çalışması yapan veya namaz kılan, niyetlerinde de ısrarcı olan kişilerin meditatif alanda zihinlerini boşaltıp Yaradan'la bağlantılarını kuvvetlendirerek çok daha hızlı yol kat ettiğini görüyoruz.
Niyet, evrene sipariş vermektir. Niyet ederken, şu anda içinde bulunduğun zihninin o kısıtlı bilinciyle isteme. Her niyetini sınırsızlaştır ve bir niyet defteri oluşturarak bunları ileri tarihte gerçekleşmesi için yaz. Yazdıkça onları beyan etmiş olursun. Yazdığın andan itibaren isteğin maddeye dönüşmüştür. O senin sabit ve kesin isteğin haline gelmiştir. Ne düşündüğün ve hissettiğin konusunda daha bilinçli olmalısın.
ÇEKİM YASASI
Bizler ruhsal güce sahip bedenleriz. Hepimizin titreşimi var. Rezonansa girdiğimiz negatif veya pozitif frekans da titreşimimizde çok önemli.
Düşüncelerimiz, sahip olduğumuz alanı yaratıyor. Hayatına devamlı negatifi çeken çok fazla insan var. Negatif, negatifi getiriyor. Hangi düşüncedeysen, onunla ilgili şarkı bile karşına çıkıyor. Ve sen tesadüf sanıyorsun. Ancak onlar sana yönelik sözler. O duygu sende mevcut. Keder ve üzüntüdeysen, öyle bir şarkının karşına çıkması anormal değil. Senin onu seçip açman da buna dahil... İstersen şu an herhangi bir yayını açıp deneyebilirsin. Çünkü bizler aynen radyo gibi frekansla çalışırız ve mutlu olduğumuzda veya mutsuz olduğumuzda ona uyumlanırız.
ÇEKİM YASASINI KULLANMAK
İçinde inanç ve umut olan her niyet doğrudur. Değişimden korkar veya değişimi uzak görürsen, çekim yasasını kullanamazsın. Bilinçaltındaki o güç ile sadece sorunları düşünmek ve soruna odaklanmak, yeni sorunları davet eder.
Geçmişe ait sorunlarla ilgili anları tekrar tekrar canlandırmak, hayatına benzer sorunları davet eder. Bunu yapmak sadece kendini sabote etmektir.
Uyku öncesinde ve sabah uyandığın ilk anda, alfa frekansındayken niyetini direkt aklınıza getir ve gün içindeki doğru enerjiyi komut vererek davet et.
Unutma; güç, saf ve tekrar eden düşüncededir. Çekim yasası, yansıma yasası ile çalışır. İletilen onaylanır ve sana geri yansır. Ana kader planı vardır tabii ki. Ancak kadere paralel olarak hayatımızın yol ayrımlarını biz irademizle seçerek yaşamı daha kaliteli hale getirebiliriz. Öfke, kin, kıskançlık, dedikodu bizi niyetlerimizde geri götürür. Bu duygulara girdiğinde, bunların ardında yatan korku ve güçsüzlükse, bir travmamız olduğunu düşünerek bunları da dönüştürmeliyiz.
Çekim yasası, minnet yasası ile birlikte ilerler. Yani bu da hayatında eksik olan şeylere değil, istediğin şeylere odaklanmaktan geçer.
Şükretmek, minnet duymak hayatın hakkında daha iyi hissetmeni sağlar. "Keşke sürekli bozulmayan bir arabam olsa" diye düşünüyorsan, hâlâ eski arabana odaklanmışsın demektir. Eğer devamlı endişeli bir düşünce yapın ve niyetlerin varsa, bunları aklına geldikçe bir deftere yaz. Ve sonra endişelerinin uzaklaşması için defteri yak. Bir süre sonra bilinçli düzeyde sahip olmayı seçtiğin olumlu düşünceler bilinçaltı zihninin bir parçası olacak ve pozitif düşünme senin için otomatik hale gelecek.
