Beyaz Adam olarak tabir ettiğimiz hırslı egonun, kendini ilah ilan eden nefsin en büyük maksadının 'süper insan'a dönüşmek olduğunu bilmeyen kaldı mı bilmiyorum.
Ultra zengin bir avuç insanın 'üstün insan' zannıyla dünyanın büyük çoğunluğuna piyon muamelesi yaptıkları ise büyük fotoğrafa kuşbakışı bakmasını idrak edenler tarafından çoktan ifşa edilmiş bir gerçek...
Batı bilimi, bir süredir harıl harıl yaradılışı değiştirmek, gen sarmalını yeniden inşa etmek ve tanrının yerine geçerek yeni tür post insanlar ve biyo-askerler üretmek peşinde koşmakta.
Bu yüzyılda insanlar, ünlü fizikçi Stephen Hawking'in tahmin ettiği gibi, istihbarı özellikleri ve saldırganlık içgüdülerini yükseltmek için genlerini değiştirebilecekler.
Stephen Hawking'in ölümünden iki yıl sonra bir Çin bilim adamı, dünyanın ilk genetiği değiştirilmiş insan bebeklerini yarattığını açıklayarak dünyayı şok etti.
Tabii Batı dünyasında aklı selimini yitirmemiş insanlar tehlikeyi gördüler. Çünkü tek bir Batı yok, 'Batılar' var.
Çinli He Jiankui'nin ikiz kızları Lulu ve Nana'nın doğumunu yapılandırmak için gen düzenleme aracı olan CRISPR-Cas9'u kullanması ahlaki bir eleştiriyi tetikledi.
Hong Kong'daki İkinci İnsan Genom Düzenleme Zirvesi'nde toplanan bilim adamları, He Jiankui'nin bu müdahalesini sorumsuzluk olarak nitelendirdi ve kınadı. Ayrıca bu girişim uluslararası bilimsel çevreler tarafından normların ihlali olarak değerlendirildi.
"Askeri düzeyde, her türlü hastalığa ve zorlu hava koşullarına dayanabilen ve yüzlerce kilogram taşıyabilecek süper askerler oluşturmak istediğinizi hayal edebilirsiniz.
Bunlar bilim kurgu idi, ama şimdi onları mümkün kılacak araçlara sahibiz" denmekte.
Yani mevzu oldukça ciddi!
Buna karşı koymanın bir yolu, kötüye kullanmayı engelleyebilecek küresel ahlaki bir mutabakata sahip olmak. Arayış bu...
Bu durum dünyanın yüzde 95'iyle, yüzde 5'i arasındaki muazzam sınıfsal açığı büyütecek.
Hawking, 'superhumans'ların, sıradan insanların asla baş edemeyeceği büyük siyasi sorunlar çıkaracağını zaten öngörmüştü:
Garibanlar "muhtemelen ölecekler veya önemsiz olacaklar. Bunun yerini, genlerini sürekli tasarlayarak inşa eden varlıkların yarışması alacak!"
***
İngiltere'deki Sussex Üniversitesi'nden sosyal ve tıbbi antropoloji profesörü Margaret Sleeboom-Faulkner, gen-kurgu teknolojisinin başarılı olması durumunda, ilk önce zengin ülkelerin kamu sektörlerinde hastalığın yok edilmesine yardım edileceğini, ardından ticari sektörlerin devreye gireceğini söylüyor.***
Meraklısına: Tıbbi Genetik Profesörü Haydar Bağış'ın web sitesinden yararlanıldı.