Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NUR ÇİNTAY

Lezzet festivalleri

Merkez Park'ta kurulan sayısız çadır, stand, tezgâh, artık ne dersek adına, insanı fena ayartıyor, şalgam üstü halka, kebap üstü burma diye uzayan zincirin sonu gelmek bilmiyordu. Atölye çalışmalarında analı kızlıdan yüksük çorbasına birçok yöresel yemeğin nasıl yapıldığı gösteriliyordu. Çok başarılı iki sergi vardı. Stil ve lezzeti müstesna biçimde baş-göz eden Adana kökenli Gönül Paksoy, sebzemeyvelerin pek yüzüne bakılmayan kabuk, sap ve çekirdeklerinden tasarladığı takılarıyla yine göz kamaştırıyordu. Lalehan Uysal, 'Hayatın Mücevherleri' dediği tohumları olağanüstü fotoğraflamıştı. Keşke İstanbul'da, ışığın daha iyi olduğu bir yerde tekrar sergilenseler... Yeme-içme dünyasından aşina olduğumuz pek çok şöhret Adana'daydı. Kaya Demirer ile Barış Tansever, gastronomi turizmi üzerine söyleşti. Somer Sivrioğlu, dönerciden restorana yurtdışındaki Türk mutfağını anlattı. Ahmet Örs, gelenekselle moderni karşılaştırdı. Nilhan Aras, Adana mutfağı ve yerel ürün zenginliğinden bahsetti. İlhan Koçulu, peynire doyurdu. Ebru Baybara Demir, Gamze Cizreli, Levent Veziroğlu, Filiz Hösükoğlu, markalaşma üstüne fikir paylaştı. Hazer Amani, Adana sokak lezzetlerini gösterdi. Dilara Koçak, bura mutfağına sağlıklı dokunuşlardan bahsetti ama halkayla burma arasında kararsız kaldığımız bir noktada doğrusu bize biraz oksimoron gibi geldi! Daha kimler ve neler... Yer biter ama Adana burada bitmez, çünkü iki gün boyunca hem dilimizi hem zihnimizi şenlendirdi. Tek itirazım var: Bici bici. Olmasa da olur. Hatta o boya katkısıyla olmasa daha iyi olur.

BUGÜN İZMİR'DE OLMAK VARDI
Türkiye'yle Yunanistan arasındaki Nüfus Mübadelesi'nde (1923) yer değiştirenlerin sayısı yaklaşık iki milyon. Bedenlerinin yanında kültürleri, mutfakları, alışkanlıklarıyla beraber geliyor/ gidiyor bunca insan elbette... Mübadeleden en etkilenen şehirlerden biri İzmir. Buradaki demografik ve sosyal değişim/dönüşüm, yemek kültürüne de yansıyor tabii ki. Şevketibostandan kabak çiçeği dolmasına, pek çok Egeli lezzetin ardında mübadiller var. Bugün Tarihi Alsancak Garı'nda İzmir'in ilk gastronomi festivali gerçekleşiyor. Teması 'Göç Mutfağı'. Şefler, akademisyenler, gastronomi alanındaki kanaat önderleri, göçün İzmir mutfağına etkilerini konuşacak. Deniz Alphan'ın 'Kaybolan Bir Dil, Kaybolan Bir Mutfak' filmi (Sefarad Mutfağı ve Ladino dili) ile Roca biraderlerin 'Turkish Way' filmleri gösterilecek, ki ikisi de şahanedir. Ayrıca muhtelif workshop'lar yapılacak. Tadım derseniz, zaten bu işin fıtratında var.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA