Düşük karbonhidrat diyetinin eksileri ve artıları neler? Seker gerçekten de zehir mi? Yüksek protein diyeti faydalı mı zararlı mı? Sağlık hizmetlerinin geleceği kişiselleştirilmiş beslenme mi? Çocukların daha fazla sebze-meyve tüketmesi için ne yapmalı? Vegan beslenmenin avantajları ve sakıncaları neler?
Herkes kendine bir konu, bir de es seçti. Iki taraf da sabah dinlediklerinin ısığında birbiriyle röportaj yaptı. Verilen mesajlar net miydi, üslup içten miydi, yaklaşım doğru muydu, tartışıldı. Olaylar Rotterdam'da geçti. Simdi söyle: Geçen hafta Rotterdam'da Avrupa Diyetisyen Dernekleri Federasyonu'nun (The European Federation of the Associations of Dietitians - EFAD) düzenlediği bir konferans gerçekleşti.
Genç diyetisyenlerin eğitiminde ciddi yeri olan Avrupa Beslenme Liderleri Platformu (European Nutrition Leadership Platform - ENLP) tarafından da bazı atölye çalışmaları yapıldı yan etkinlik olarak.
Avrupa'daki tüm gıda ve beslenme uzmanlarına açık bağımsız ve güçlü bir ag bu ENLP. Beslenme, gıda ve sağlık alanındaki şirketler, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşlarındaki yöneticiler ve akademisyenler için seminerler düzenliyor.
Bizim katıldığımız workshop'lardan Liderlik, Duygusal Zekâ ve Network baslıklı olan, geleceğin Canan Karatay'larının iletişim becerilerini artırma ve liderlik potansiyellerini yükseltme amacını tasıyordu.
Beslenme Alanında Etkili İletişim baslıklı çalıştay ise bilimsel bilgiyi paylaşırken kolay ve doğru algılanması için dikkat edilmesi gerekenleri gösteriyordu.
Ne vesileyle gittik bu atölye çalışmalarına? Sabri Ülker Vakfı, sağlık ve beslenme dünyasının nabzını tutan etkinlikleri yakından takip ediyor. Toplumu doğru bilgiyle buluşturmayı çok önemsiyor, bunun için de birçok sürdürülebilir proje yürütüyor. ENLP'nin Mart 2019'da Lüksemburg'da düzenleyeceği seminerin de sponsorluğunu üstlenmiş.
Dünyanın pek çok kösesinden uzmanların katıldığı bu çalışmalarda nelere parmak basıldı peki?
Artık insanlar tükettikleri yiyecekleri çok daha fazla sorguluyor. Gıdada doğruluk, dürüstlük, sağlamlık, güvenilirlik, ahlaklılık, bunlara önem veriyor. Soruyor ve tatmin edici cevaplar bekliyor. Ona göre!
Anlatmanın, öğretmenin yolu anlamaya uğraşmak ve kaygıları kucaklamaktan geçiyor.
Tüketicinin güvenini, gerçekler değil değerler belirliyor. Ortak değerler; hakikatten, olgudan, bulgudan kat be kat önemli yer tutuyor güvenin tesisinde.
Araştırmalardan değil yemekten bahsetmek akıllıca. Vatandaş beslenmenin bilimini anlamak zorunda değil, onunla bir ilişkisi yok. Ama yemeği herkes yiyor.
Söze meselelerden baslamak yanlış, tutkulu bir giriş yapmak lazım. Kişisel hikâyeler, anekdotlar daima mıknatıs etkisi sağlıyor.